Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

TTOD 2025
Sunum No: P-176
Diğer

NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERDE PEPTİD-RESEPTÖR RADYONÜKLİD TEDAVİSİNİN ETKİNLİĞİ

Ilgar Yasim Mamedov1, Ilya Yurievich Feydorov1

1 Moskova A.S. Loginov adına klinik bilimsel merkez

Görüntüleme: 92
 - 
İndirme : 49

Giriş: Peptid-reseptör radyonüklid terapisi (PRRT), metastatik yüksek diferansiye nöroendokrin tümörlerin tedavisinde modern yaklaşımın bir parçasıdır. Bu tedavi yöntemi, çoğu vakada daha iyi nükssüz ve genel sağkalım oranları elde edilmesine olanak sağlar ve bu, bir dizi uluslararası araştırma ile doğrulanmıştır.

Materyaller ve yöntemler: Metastatik nöroendokrin tümörleri olan pankreas hastalarının PRRT tedavisi ile ilgili sonuçlar sunulmuştur. 50, 51 ve 53 yaşlarında, 2 kadın ve 1 erkek hastadan oluşan 3 vakada, pankreasın yüksek diferansiye nöroendokrin tümör metastazlarının karaciğere yayılma durumu doğrulanmıştır.

Sonuçlar: İki hastada (Hasta 1 ve Hasta 2), pankreasın G2 dereceli, vücut ve kuyruk bölgelerinde yerleşen primer olarak yayılan nöroendokrin tümörler tespit edilmiştir ve karaciğere metastaz yapmıştır. Hasta 3 (Hasta 3), pankreasın kuyruk bölgesinde G1 dereceli nöroendokrin tümör nedeniyle radikal tedavi uygulanmış ve 16 ay sonra pankreas başındaki G2 dereceli tümör nüksü nedeniyle pankreatektomi yapılmıştır. Ardından, karın ağzı bölgesinde ve karaciğerde metastatik G1 dereceli nöroendokrin tümör ilerlemesi görülmüştür. Tüm hastalar, onaylanmış protokoller doğrultusunda sistemik ilaç tedavisi almışlardır. Hasta 1 (H1) - 13 ay boyunca everolimus 10 mg + lanreotid 120 mg almış ve progresyon gerçekleşmiştir. Hasta 2 (H2), primer lezyon çıkarıldıktan sonra 23 ay boyunca sunitib 37,5 mg ve son 6 ayda lanreotid almış, progresyon gerçekleşmiştir. Hasta 3 (H3), progresyon sonrasında 99 ay boyunca onaylanmış tedavi şemaları almış ve stabilizasyon ile progresyon dönemleri yaşamıştır. Tüm hastalar, 09.2020 ile 09.2022 yılları arasında Lu 177 sistemik radyonüklid terapisi almışlardır. H1`de 2 seans sonrası karaciğer metastazlarında tam yanıt ve primer lezyonda kısmi yanıt gözlemlenmiş, bu da radikal cerrahi tedavi yapılmasına olanak sağlamıştır. H2, 6 seans Lu 177 tedavisi ve karaciğer odaklarının radyo frekans ablasyonu sonrası, 6 ay süreyle tam yanıt elde edilmiştir. H3`te 3 seans Lu 177 sonrası, lokal bölgelerde anlamlı bir yanıt ve karaciğerdeki metastazlarda tam regresyon kaydedilmiştir.

Sonuç: Lu 177 sistemik radyonüklid terapisi, pankreasın dağılmış yüksek diferansiye nöroendokrin tümörleri olan hastaların tedavisinde etkili bir yöntemdir, ancak yöntemin uzun süreli etkinliğini değerlendirmek için daha büyük bir hasta örneği ve daha uzun izleme süresi gereklidir.


Anahtar Kelimeler : Peptid-reseptör radyonüklid tedavisi, lutesyum, nükleer tıp, pankreas, nöroendokrin tümörler