Amaç: Küçük hücreli dışı akciğer kanseri(KHDAK),tüm akciğer kanserlerinin %80'inden fazlasını oluşturur.KHDAK tedavisindeki ilerlemelere rağmen 5yıllık sağkalım oranı %20'nin altındadır (1).Günümüzde immunoterapi akciğer kanserinde yerini sağlamlaştırmış olup,tedavinin köşetaşı haline gelmiştir.İmmunoterapiye sekonder ortaya çıkan pnömonit tablosu immünoterapinin nadir görülen fakat ölümcül bir yan etkisidir.Bazı durumlarda immün ilişkili pnömonit geç bir reaksiyon olarak da ortaya çıkabilir.Bu olgumuz akciğer kanserli bir hastamızda nivolumab tedavisine ilişkin pnömonit tablosu ve yönetimine örnek oluşturması amaçlanmıştır.
Olgu: 50 yaşında erkek hasta ani gelişen nöbet şikayetiyle acil servise başvurmuş olup,çekilen kranial MRI`da frontal lobda kitle saptanması üzerine kitle eksizyonu yapılmış.Operasyon sonrası patolojisi akciğer adenokarsinomu ile uyumlu gelmesi üzerine kliniğimize başvurdu.Çekilen PETCT`de:sağ akciğer üst lob anterior segmentte mediasten ve plevraya invazyonu bulunan 5x6x5cm`lik kitlesi mevcuttu.Kraniyal radyoterapi uygulanan hasta, sonrasında akciğerdeki lezyonuna definitif kemoterapi ve radyoterapi uygulandı.Takibinde yapılan toraks CT`de primer kitle regrese olması üzerine izleme alındı.Yaklaşık 6 ay sonra yapılan görüntülemelerde sol pariyetal ve oksipital kemikte yumuşak doku komponenti bulunan metastaz saptanması üzerine tekrardan kraniyal radyoterapi uygulanarak pemetrexed ve carboplatin tedavisi başlandı.Patolojiden istenen EGFR,ALK,ROS1,BRAF sonuçları negatifken,PDL-1 düzeyi %55olarak saptandı.Pemetrexed ve carboplatin tedavisi sonrası çekilen PET CT`de akciğerdeki primer lezyonu progrese oldu ve akciğerde yeni nodüler metastazlar ortaya çıktı.Hastaya nivolumab tedavisi başlandı.4kür nivolumab tedavisi sonrası dispnesi,antibiyoterapiye rağmen geçmeyen öksürüğü olması üzerine hastaya yapılan görüntülemede konseyde değerlendirilerek immunoterapi ilişkili pnömonit düşünüldü.İmmmunoterapisi kalıcı olarak kesildi ve hasta hospitalize edilerek iv.steroid ve semptomatik tedavisi planlandı.Tedavi sonrası dispnesi düzelen ve toraks CT`sinde akciğer bulguları gerileyen hastanın steroidi orale geçildi,sonrasında azaltılarak kesildi.Hastaya sistemik tedavisi docataksele geçildi.
Sonuç: Günümüz koşullarında kanser tedavisinde pek çok gelişme yaşanmakta ve hızla yeni tedavi ajanları geliştirilmektedir.İmmunoterapi günümüzde pek çok kanserin tedavisinde en ön sıralarda olmakta olup,hastaların beklenen yaşam ömrünün uzatması nedeniyle gelişebilecek yan etkilerin yönetimi hastaların morbiditesini ve hatta mortalitesini azaltmak için önemlidir. Özellikle akciğer kanserli bir hastanın pnömonit tablosunun;primer kitlenin yarattığı semptomlardan ve diğer tanılardan ayırıp ivedilikle tedavisinin düzelmesi büyük önem taşımaktadır.