Amaç: Mide kanseri, dünya çapında en sık teşhis edilen beşinci kanser ve kansere bağlı ölümlerin dördüncü önde gelen nedenidir. Karaciğer, mide kanserinin uzak metastazı için en yaygın bölgedir. Fibrozis-4 (FIB-4) skoru karaciğer fibrozisinin derecesini predikte etmek için en sık kullanılan non-invaziv testlerden biridir. Yine benzer şekilde APRI indeksinin karaciğer fibrozu için yararlı bir belirteç olduğu gösterilmiştir. Daha önce FIB-4 ve APRI skorlarının kolorektal kanserlerde karaciğer metastazını predkte etmek üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bizim çalışmamızda da denovo karaciğer metastazı olan mide kanseri vakalarında FIB-4 ve APRI skorlarının hastalığın prognozunu değerlendirmedeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır.
Gereç-Yöntem: Çalışmamıza 01.01.2011-31.08.2023 yılları arasında Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bölümü`nde takipli tüm mide kanseri tanılı hastalar çalışmaya dahil edildi.
Bulgular: Denovo karaciğer metastazı olan 60 hasta çalışmaya dahil edildi.Hastaların yaş ortalaması 62.4 (31-79) saptandı. Histopatolojik olarak %88.3`ünü adenokarsinomlar oluşturmaktaydı.Hem FIB-4 indeksi hem de APRI skorları için Roc Curve analizi yapıldı. Anlamlı cut-off değeri bulunamadı.Median değerleri cut-off olarak kabul edildi. Tüm hastalar değerlendirildiğinde median PFS 9.05 ay ve median OS 14.5 ay olarak gözlemlendi.FIB-4 skoruna göre hastaların median PFS sonuçları değerlendirildiğinde düşük grupta 9.8 ay izlenirken; skoru yüksek olan grupta bu süre 8 ay olarak gözlemlendi (p=0.161).Diğer taraftan APRI skoruna göre düşük grupta median PFS 9.8 ay; yüksek grupta 7.9 ay olarak izlendi (p=0.275). FIB-4 skorunun OS`yi değerlendirmedeki etkisine bakıldığında düşük grupta median OS 17 ay izlenirken, yüksek grupta 15 ay olarak gözlemlendi (p=0.144). İstatistiksel anlamlılık olmamasına rağmen klinik olarak 2 aylık daha iyi bir performans öngörülmesine katkı sağladığı izlendi. APRI skoruna bakıldığında OS`yi değerlendirmede anlamlı bir katkı gözlemlenmedi.
Sonuç: Bu çalışmada, özellikle FIB-4 skoru istatistiksel anlamlılığa ulaşmamış olsa da indeks skoru düşük olan olgularda hem PFS hem de OS`de 2 aylık daha iyi bir süreye ulaşılmıştır. Hasta sayısının azlığı çalışma için önemli bir kısıtlama oluşturmaktadır. Daha büyük örneklem grupları ile daha ileri çalışmalar önerilir.