Amaç: Sinonazal intestinal tip adenokarsinom (ITAC), burun boşluğu ve paranazal sinüslerin epitelyal bir tümörüdür, genellikle organik toza (ahşap veya deri gibi) maruz kalmayla ilişkilidir ve histolojik olarak bağırsak adenokarsinomuna benzemektedir. ITAC'lar, kolonik, papiller, solid, müsinöz ve miks olmak üzere beş farklı morfolojik tipte olabilir. En sık yerleşim yeri ethmoid sinüs olup nazal kavite ve maksiller antrumda da görülebilir. Tek taraflı burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun kanaması sık görülen belirtilerdir. Oldukça nadir görülen bu tümör lokal agresif olabilmekle birlikte, yüksek gradlı tümörler metastatik hastalık olarak da görülebilmektedir.
Olgu: 63 yaşında erkek hasta; burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş ağrısı nedeni ile kulak burun boğaz polikliniğine başvusunda bilateral sinonazal kavitelerde saptanan kitleye yönelik yapılan biyopsi müsinöz intestinal tip adenokarsinom olarak sonuçlanmış. Kaviteye yerleşimi ve bilateral olması sebebi ile inoperabl olarak değerlendirilen hastaya radyoterapi planlanmış ve sistemik tedavi için kliniğimize yönlendirilmiş. Metastaz taraması için yapılan yapılan pozitron emisyon tomografisinde (PET) uzak metastaz saptanmadı. Gastrointestinal sistem kaynaklı adenokarsinom dışlaması için yapılan gastroskopi ve kolonoskopide malignite saptanmadı. Sistemik literatür tarandığında, müsinöz alt tip yüksek gradlı olarak sınıflandırılmakta ve papiller alt tipler daha iyi prognozla ilişkili iken, müsinöz ve solid alt tipler ise kötü prognozludur. %50 lokal vaka lokla nüks ederken, %10-20 vaka ise metastatik hastalığa ilerleyebilmektedir. Onkolojik konseyde değerlendirilen hastaya konkomitan kemoradyoterapi verilmesi planlandı ve kapesitabin eş zamanlı radyoterapi tedavisi başlandı.
Sonuç: Sinonazal adenokarsinoma oldukça nadir görülmekte, yüksek gradlı tümörler oldukça agresif ve metastatik hastalık ile tanı alabilmektedir. Nadir görülen bu tümörün tedavisi multidisipliner değerlendirme sonrası planlanmalıdır.