Amaç: testis kanseri 15-35 yaş arası erkeklerde en sık görülen tümördür. Erkekte görülen kanserlerin %1-2`sini, ürolojik kanserlerin ise %5`ini oluşturmaktadır. Her yıl 100 bin erkeğin 3- 10`unda yeni olguya rastlanmaktadır. Testis kanserlerinin yaklaşık %95`ini gem hücreli tümörler,geri kalan kısmını ise büyük oranda nadir görülen stromal tümörler oluşturmaktadır. Çalışmamızda 71 testis kanseri vakasının retrospektif olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç-Yöntem: çalışmamızda orşiektomi olmuş olup histopatolojik olarak testis kanseri tanısı almış 71 hasta,Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı dosya arşiv bilgilerinden yola çıkılarak retrospektif incelenmiştir.
Bulgular: çalışmamızda 2011-2021 yılları arasında bilgilerine ulaşılabilen 71 testis kanserli olgunun verileri sunulmuştur. Olguların ortalama yaşı 31,6 olup en küçük tanı yaşı 18,en büyük ise 64 `tür. Olguların 35 (%49.3)`i pür seminom,36 (%50,7)`sı ise non-seminomatöz germ hücreli tümörler(NSGHT) olarak saptanmıştır. NSGHT`ler içerisinde en sık 32 (%45) olgu ile miks germ hücreli tümörler saptanmıştır (tablo 1). Mikst germ hücreli tumörler içerisinde ise en sık saptanan alt tip ise embriyonel hücreli karsinomdur(16 olgu).Olguların büyük bir kısmı (47 -%67) tanıda testise sınırlı (evre1) hastalığa sahipti, lokal ileri (retroperitoneal lenf nodu metastazı olan) olgu sayısı ise 15 (%21.3) olup; tanıda metastatik olgu sayısı ise 9 (%12,7)`du. Tanıda olguların büyük bir kısmı (32-%45), evre 1S evreye sahipti (grafik 1). 71 testis kanserli olgunun 4`ünde ölüm gerçekleşmiştir.
Sonuç: olgularımızda testis kanserlerinin tamamı germ hücreli tümörlerden oluşmaktaydı. Literatür ile uyumlu olarak en sık seminom ve mikst germ hücreli tumörler saptanmıştır. Olgularımızda %67 lokalize hastlalık,%21.3 bölgesel tutulum ve %12.7 uzak metastaz mevcut olup literatür bilgileriyle benzerdi. Lokalize hastalığa sahip yüksek olgu oranı sonucunda bir kısım hastada tedavi ihtiyacı olmamış ve büyük bir kısmında da adjuvan tedavi sonrası remisyonda takipleri devam etmiştir. Olgularımızda median genel sağkalım ve hastalıksız sağkalım verileri istatiksel olarak hesaplanamadı. Bu nüks ve ölüm sayılarının az olması ile muhtemelen daha fazla olgu ve izlem süresine ihtiyaç olması ile açıklanabilir.