Amaç: İmmün checkpoint inhibitörleri (ICI) metastatik renal hücreli karsinom (mRCC) hastalarının tedavisinde çok önemli yer tutmaktadır. Bir grup hasta bu tedavilerden çok iyi fayda görmektedir ancak bu hasta grubunu belirleyebilecek etkili bir belirteç henüz bulunamamıştır. Myeloid-derived suppressor hücreler (MDSCs) tümör progresyonunda etkili olabilen, kanda ve dalak gibi periferik lenfoid organlarda biriken ve kanser hayvan modellerinde splenomegaliye yol açtığı gösterilen miyeloid öncü hücre gruplarıdır ayrıca artması durumunda immünoterapi direncinde rol alabileceğini gösteren çalışmalar mevcuttur. Biz çalışmamızda nivolumab ile tedavi edilen mRCC hastalarında tedavi başlangıcında ve tedavi sürecinde bakılan dalak volümün tedavi yanıtındaki rolünü araştırmayı amaçladık.
Gereç-Yöntem: En az ikinci basamak tedavide nivolumab ile tedavi edilmiş 25 mRCC hastasının verileri retrospektif olarak tarandı. Hastaların medyan tanı yaşı 63 tü ve % 64 ü erkek hastaydı. Hastalarda bilinen akut yada kronik enfeksiyon tablosu yoktu, splenomegali yapan ek patolojileri olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Dalak hacmi tomografi yada PET/BT kesitlerinden ölçüldü. Ölçüm daha güvenilir bir yöntem olduğundan dolayı volümetrik olarak yapıldı. Aksiyal kesit kalınlığı dikkate alınarak ardışık dalak alanlarının toplanması yöntemi ile klinik sonuçlara kör olan bir radyolog tarafından nivolumab başlamadan önce ve tedavinin 3. - 6. aylarında ölçüldü, istatistiklerde medyan değerler kullanıldı, volüm değişiklikleri için en az %15 lik fark kriter alındı ve Kaplan–Meier yöntemi ile sağkalım analizi yapıldı.
Bulgular: Bu çalışmaya alım kriterlerini karşılayan toplam 25 hasta dahil edildi, Hastaların medyan nivolumab kullanım süresi 6 (3 - 60) aydı.. Hastaların sağkalım sonuçları Tablo 1 ve Şekil 1 de sunulmuştur.
Sonuç: Artan(MDSC)lerin immünoterapi direncinden sorumlu olabileceği ve bu artışın Splenomegaliye yol açabildiği bazı preklinik çalışmalarla gösterilmiştir. Çalışmamızda nivolumab ile tedavi edilen mRCC hastalarında tadavinin başlangıcında ve takipte bakılan dalak volümü ve bu ölçümlerdeki değişikliklerin sağkalım için prediktif olduğu bulundu. Dalak volümü ve immünoterapi arasındaki bu ilişkinin detaylı anlaşılabilmesi için daha kapsamlı prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.