Amaç: Adolesan ve genç erişkin (AYA) kanserleri, tüm invaziv kanserlerin %2'sini oluşturur. Kanser tiplerinin dağılımı, erişkinlerde görülen kanserlerden farklıdır. Bu yaş grubunda görülen kanserlerin %95'ini; Hodgkin lenfoma, melanoma, testis kanseri, jinekolojik tümörler, tiroid kanseri, yumuşakdoku sarkomları, Hodgkin-dışı lenfoma, lösemi, beyin ve spinal tümörler, meme kanseri, kemik sarkomları ve ekstragonadal germ hücreli tümörler oluşturur. AYA grubu hastaların almış oldukları tedavilerle ilişkili geç dönem toksisiteler nedeniyle yaşam kaliteleri olumsuz yönde etkilenmekte ve erken ölümler meydana gelmektedir. Bu nedenle, AYA kanserlerinde uygun tedavi protokollerinin geliştirilmesi, tedavi ilişkili toksisiteleri tarama ve önleme programları geliştirilmesi gereklidir. Biz de buradan hareketle merkezimizde takip ve tedavi edilmiş AYA grubu hastaların özelliklerini paylaşmak istedik.
Gereç-Yöntem: Çalışmamız retrospektif, kesitsel olarak planlanmıştır. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEU) Çocuk ve Erişkin Onkoloji kliniklerine solid organ kanseri tanısıyla başvuran 16-39 yaş hastalar çalışmamıza alınmıştır. Veriler SPSS 25.0 ile analiz edilmiştir. Yaşam analizlerinde Kaplan- Meier kullanılmıştır.
Bulgular: Ocak 2016-Aralık 2021 tarihleri arasında hastanemize başvuran 714 hasta incelendi. Hastaların 393`ü kadın (%55), 312`i erkekti (%45). Medyan takip süresi 75,9 ay, medyan genel sağ kalım (GSK) 59,3 ay, medyan hastalıksız sağ kalım (HSK) 48,6 ay, medyan yaş 31,6 idi. Tanı anında hastaların 153`ü evre 4 (%21,4) hastalığa sahipti. En sık görülen üç tümör tipi meme kanseri (%16,8), yumuşak doku-kemik sarkomu(%21,9) ve germ hücreli tümörlerdi (%14,6). Kadınlar tüm evrelerde erkeklerden daha uzun HSK ve GSK`ye sahipti. Hastaların %4,1`inde uzun dönem toksisite görülmüştü.
Sonuç: AYA grubunda görülen solid organ kanserleri ve klinik seyri erişkin ve pediyatrik yaş grubu
kanserlerinden farklıdır. Bu hastaların en önemli özelliği uzun GSK'ye sahip olmaları ve uygulanan
tedavilerin uzun dönemde neden olacağı toksisitelerdir. Çünkü bu yaş grubu hastalar hem öğrenim
hem çalışma hayatı açısından toplumun en aktif grubunu oluşturur. Tüm bunlar göz önüne
alındığında bu hasta grubunda verilecek tedavi kararlarının sadece bu yaş grubunu kapsayan
multidisipliner platformlarda değerlendirilmesi gerektiği aşikardır.