Amaç: Metastatik kolorektal kanserde (mKRK) etkinliği ispatlanmış sistemik kemoterapilerin yanı sıra, tümörün moleküler yapısına göre geliştirilen kişiye özel tedaviler de kullanıma girmiştir. Türkiye`de BRAF mutant mKRK insidansı %0-30 olarak bildirilmiş olmakla birlikte, klinik ve histopatolojik özellikler açısından bilgilerimiz sınırlıdır. Retrospektif olarak BRAF mutant mKRK tanılı hastaların demografik özelliklerini tanımlamak, BRAF inhibitörlerinin ve konvansiyonel tedavilerin etkinliğinin belirtilmesi amaçlanmıştır.

Yöntem: Çalışmamızda, Ankara`daki üçüncü basamak 5 farklı merkezin Tıbbi Onkoloji bilim dalında takipli, Mart 2009 ile Kasım 2021 arasında teşhis edilen BRAF mutasyonu olan metastatik kolorektal kanserli hastaların verilerini geriye dönük olarak gözden geçirdik. Hastaların klinikopatolojik karakteristikleri ve BRAF inhibitörlerinin ve konvansiyonel tedavilerin etkinlik verileri elde edildi.

Bulgular: Taranan metastatik kolorektal kanserli hastaların 56`sında BRAF mutasyonu mevcuttu. Hastaların medyan tanı yaşı 60 idi (35-82). 25`i (%44,6) kadın, 31`i (%55,4) erkekti. Hastaların 40`ı (%71,4) tanı anında evre 4, 1`i (%1,8) evre 2, 15` i (%26,8) ise evre 3 hastalık ile prezente olmuştu. Hastaların 39`una birinci basamakta dublet kt+/- bevacizumab tedavisi, 8 hastaya ise triplet kt +/- bevacizumab tedavisi uygulandı. Birinci basamakta dublet ve triplet kemoterapi tedavileri ile ORR (%45,5 ve %50 sırasıyla) ve median PFS sonuçları (8,8 vs 7,6 ay sırasıyla, p= 0,43) benzerdi. Hastaların çoğunun kemoterapi kombinasyonu ve anti-VEGFR tedavi aldığı 2. basamakta %18,5 ORR ve 5,35 ay (%95 CI, 4,29-6,42) mPFS gözlendi. 3. basamak tedavi ile mPFS 4,76 ay idi (%95 CI, 1-8,5). 47,1 ay median takip sürecinde (%95 CI, 34,2-59,9) median OS 14,85 ay (%95 CI, 11,87-17,82) idi. Sağ kolon tümörlü hastalar, sol kolon tümörlü hastalara göre numerik olarak belirgin daha düşük genel sağ kalım sonuçlarına sahipti (14,1 (%95 CI, 12,4-15,8) vs 25,72 (%95 CI, 15,9-35,5) ay; p=0,071).

Sonuç: Metastatik BRAF mutant KRK`li hastaların geliştirilen hedefli tedavilere rağmen yaşam süreleri halen istediğimiz düzeyde değildir. BRAF mutasyonu temelinde değerlendirildiğinde dahi farklı yaşam süreleri bulguları, tümör taraflılığı hususunda çalışmaların sürmesi gerektiğine işaret etmektedir.