Amaç: Kemoterapatik ajanların çoğunun dozları belirlenirken vücut yüzey alanı baz alınmaktadır. Obez veya kaşektik hastalarda olduğu gibi asitli hastalarda da VYA`ya göre doz belirlemenin yanılgalara sebep olabileceği düşünülmektedir. Bu sebeple kemoterapi öncesi radyolojik olarak asit tespit edilen hastaların bazal tomografi görüntülemelerinden asit miktarının kantitif ölçümü ve sarkopeni değerlendirmesi yapılarak, asit miktarı, sarkopeni ve prognostik nutrisyonel indexin kemoterapi toksisitesi ile ilişkisinin retrospektif olarak değerlendirilmesi planlanmıştır.
Gereç-Yöntem: Bir üniversite hastanesinde yüksek dereceli seröz over kanseri tanısı ile tedavi edilen FIGO evre III- IV 232 hasta analiz edildi. Kemoterapi planı öncesi tomografi görüntülemelerinde asit tespit edilen 40 hasta ile asiti olmayan 40 kontrol hastası olmak üzere 80 hasta çalışmaya dahil edildi. Kemoterapi öncesi çekilmiş olan bilgisayarlı tomografi görüntülemelerinden konvansiyonel 5 nokta methodu ile mililitre cinsinden toplam asit hacmi hesaplandı. Çalışmaya dahil edilen tüm hastaların sarkopeni derecesi ve prognostik beslenme indeksleri hesaplandı. İlgili parametrelerin kemoterapi ilişkili hematolojik toksisiteler üzerindeki etkileri analiz edildi.
Bulgular: Hastaların median yaşı 58 (27-80) idi. 30 (%37,5) hasta evre 4, 50 (%62,5) hasta ise evre 3c olarak evrelenmişti. Hastaların tamamı ilk seri tedavi olarak platin-taxan kemoterapisi almışlardı. Hastaların median takip süresi 33,9 (1,33-138,3) ay olarak hesaplandı. Asitli hastalarda tomografi ile ölçülen median asit miktarı 1189 ml idi. Asitli olan grup (p:0,001), prognostik nutrisyonel indeksi düşük olan grup (p:0,02), başlangıç LDH düzeyi yüksek olan grup(p:0,03) genel sağkalım için bağımsız risk faktörü olarak belirlendi. Yine asiti olan grupta kemoterapi ilişkili nötropeni(p:0,03) trombositopeni (p:0,006) ve aneminin (p:0,006) istatistiki anlamlılıkta daha sık görüldüğü tespit edilirken sarkopeni indexi ile kemoterapi ilişkili hematolojik toksisite arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p:0,304).
Sonuç: Over kanseri hastalarında asit varlığının konvansiyonel tomografi ile kantitatif ölçümü
günlük pratikte kolaylıkla uygulanabilir bir yöntemdir. Çalışmamızda olduğu gibi asitli hastalarda
kemoterapi ilişkili hematolojik toksisitelerin daha fazla görülmesi sebebi ile bu hasta grubunda
toksisite yönetiminin titizlikle yapılması ve gereğinde proflaktik büyüme faktörü uygulamalarının
akılda tutulması önerilmektedir.