Giriş:
İnsan koryonik gonadotropini (β-HCG), fizyolojik olarak gebelerde salgılanan , α ve β diye adlandırılan 2 farklı alt birimine sahip glikoprotein yapılı bir hormondur. Normal fizyolojinin yanında farklı sebepler ile yüksek tespit edilebilir (1). Malignitelerde özellikle ; germ hücreleri over kanserleri, non-seminomatöz testis kanserleri ve gestasyonel trofoblastik hastalıklarda tipik olarak yüksek seyreder ve prognostik ve diagnostik önemi vardır. 503 hastayı içeren geniş çaplı hasta çalışmamızda ; β-HCG seviyelerinin klinik öneminin varlığını ve tümör tipine göre dağılımı inceledik.

Materyal ve Metot:
Bizim retrospektif kohort çalışmamızda Ocak 2015 ile Şubat 2025 tarihleri arasında Dicle Üniversitesinde yeni tanı alan ve β-HCG seviyesi bakılan hastalar dahil edildi. β-HCG seviyesinin cut-off değeri 5 olarak alındı. İstatistik sonuçlar için; SPSS 21 programı ve Mann-Whitney u , Kruskal Wallis , Chi-Square ve Student T testleri kullanıldı.

Bulgular:
Toplam 503 hasta değerlendirildi. Hastaların ortalama yaşı 59 olup, %53,2`si kadın, %46,8`i erkekti. En yüksek sayıda meme kanseri ve akciğer kanseri hastaları çalışmaya dahil edildi. Tüm kanser alt tipleri incelendiğinde, β-hCG seviyesinin en yüksek olduğu kanser türleri sırasıyla pankreas kanseri, kolon kanseri, mesane kanseri, malign melanom, küçük hücre dışı akciğer kanseri, küçük hücreli akciğer kanseri ve meme kanseri olarak belirlendi. Meme kanseri olan hastalarda ise en yüksek oranda her 2 pozitifliği olan alt tipte görüldü. Yaş ve Cinsiyet ile β-hCG seviyeleri arasında bir ilişki bulunmadı.

Tartışma
Literatürde , β-hCG ve malignite ile ilişkili çok fazla veri bulunmamaktadır. Meme kanseri ile yapılan çalışmada , β-hCG `in meme kanseri üzerindeki etkisinde kötü prognoz ile ilişkili olabileceği yazılmıştır. Fakat bu çalışmada meme kanserinin alt tiplerine göre tanımlaması mevcut değildir(2). Bizim çalışmamızda meme kanserini Luminal A, Luminal B, her 2 pozitif ve triple negatif olacak şekilde ayırdık ve 4 ana başlığa göre b-hcg seviyelerine baktık. Hastaların alt tipleri ile b-hcg seviyeleri arasında fark tespit edemedik. Akciğer kanseri ve b-hcg seviyeleriyle ilişkili sadece vaka şeklinde literatürde bilgiler mevcuttur. Biz kendi çalışmamızda akciğer kanserlerini temelde küçük hücreli akciğer kanseri ve küçük hücre dışı akciğer kanseri diye ayırdık ve meme kanserinde olduğu gibi ikisi arasında fark bulunmadı(3). Kolon kanserinde yapılan bir çalışmada , β-hCG seviyesinin kötü prognoz ile ilişkili olduğu belirlenmiştir.(4) Bizim çalışmamızda da pankreas kanseri malign melanom,kolon kanseri hastalarında yüksek oranda b-hcg tespit edildi. Bunun sebebinin diğer iki ana kanser tipi olan meme ve akciğer kanserlerine göre daha az hastanın bu grupta olmasına bağlıyoruz.
Sonuç
Çalışmamızın amacı tüm kanser alt tiplerinde , β-hCG seviyesinin tespiti olup bilimsel literatüre katkı sağlanmasıdır.