Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

TTOD 2025
Sunum No: S-072
Akciğer

YÜKSEK DERECELİ GLİAL TÜMÖR HASTALARINDA TEDAVİ SONUÇLARIMIZIN VE SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENES YEŞİLBAŞ1, SEMA SEZGİN GÖKSU2

1 Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Antalya
2 Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı, Antalya

Görüntüleme: 105
 - 
İndirme : 51

Amaç: Beyin ve diğer santral sinir sistemi (SSS) tümörleri, 40 yaş ve üzeri erişkinlerde en sık görülen sekizinci kanser türüdür. Gliomalar, tüm primer beyin ve SSS tümörlerinin %24'ünü oluşturur ve benign türlerden, derece IV glioblastoma multiforme (GBM) gibi agresif türlere kadar geniş bir spektrum gösterir. Son yıllarda gliomaların moleküler özellikleri daha iyi anlaşılmakla birlikte, klinik sonuçlarda belirgin ilerleme sağlanamamış ve yeni ajanlara verilen yanıtlar sınırlı kalmıştır. Bu çalışmanın amacı, yüksek dereceli glioma tanılı hastaların klinik özellikleri, tedavi sonuçları ve prognostik faktörlerinin retrospektif olarak değerlendirilmesidir.

Yöntem: Ocak 2010 - Aralık 2022 tarihleri arasında Akdeniz üniversitesi tıp fakültesi tıbbi onkoloji polikliniği'ne başvuran, derece 3 ve derece 4 glioma tanısı almış, 18 yaş ve üzeri 324 hastanın verileri retrospektif olarak incelenmiştir. Hasta yaşı, cinsiyeti, ECOG performans skoru, tümör subtipi, lokalizasyonu, tedavi yöntemleri, cerrahi tipi, radyoterapi, nüks tedavileri, komorbidite gibi veriler hasta dosyaları ve hastane veritabanından elde edilmiştir. Progresyonsuz sağkalım (PFS) ve genel sağkalım (OS) analiz edilmiştir.

Bulgular: Hastaların ortalama tanı yaşı 54, ortalama OS 36,92 ay, PFS-1 19,85 ay, PFS-2 17,58 ay olarak bulunmuştur. Tek değişkenli analizde tanı yaşı (p<0,001), nöbet şikayeti (p=0,013), relaps cerrahi (p=0,001), re-radyoterapi (p=0,017), nüks kemoterapi (KT) alımı (p=0,013), Bevasizumab kullanımı (p<0,001) ve N/L oranı (p<0,001) OS ile anlamlı bulunmuştur. Çok değişkenli analizde tanı yaşı (p<0,001), nüks KT alımı (p<0,001) ve N/L oranı (p=0,006) OS için bağımsız prognostik faktör olarak saptanmıştır. PFS-1 için tanı yaşı 55 ve üzeri olanlarda sağkalım düşük bulunmuştur (p<0,001). PFS-2 için sadece nüks KT alımı anlamlı bulunmuştur (p=0,038).

Sonuç: Yüksek dereceli gliomalarda cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi standart tedavi seçenekleri olmaya devam etmektedir. Sağkalım oranları halen yetersizdir. Moleküler belirteçlerin önemi artmakta olup, yeni ve hedefe yönelik tedavilere ihtiyaç vardır.


Anahtar Kelimeler : Glioma, Glioblastoma, Prognoz, Sağ kalım, Temozolamid, Bevasizumab