AMAÇ: Yaygın evre küçük kücreli akciğer kanserinde (YE-KHAK) birinci basamak platin-etoposid tedavisine atezolizumab eklenmesi sağkalımı iyileştirmiştir. Bu tedaviyi alan hastalar için henüz yeterli sayıda prognostik belirteç bulunmamaktadır. Nütrisyonel durum, immünite ile ilişkili olup daha önce birçok kanserde tedavi yanıtı ve prognoz ile ilişkilendirilmiştir. Çalışmamızda platin-etoposid ve atezolizumab alan YE-KHAK hastalarında Prognostik Nütrisyonel İndeks (PNİ) ve Geriatrik Nütrisyonel Risk İndeksi (GNRİ) ile tedavi yanıtı ve sağkalım arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır.
GEREÇ-YÖNTEM: Çalışma Türk Onkoloji Grubu tarafından Türkiye genelinde çok merkezli ve retrospektif olarak planlanmıştır. YE-KHAK tanısı olup birinci basamakta platin-etoposid ile birlikte ve idamede atezolizumab almış olan hastaların dosyalarından demografik, patolojik ve klinik veriler elde edilmiştir. Tedavi başlangıcındaki verilerden PNİ= [(10×albümin (g/dL))+(0.005×lenfosit sayısı)] ve GNRİ= [(1.487×albümin (g/L))+(41.7×gerçek vücut ağırlığı/ideal vücut ağırlığı)] formülleri ile indeksler hesaplanmıştır. PNİ için 45'in ve GNRİ için 98'in altı literatüre uygun olarak düşük kabul edilmiştir. Üçüncü siklus öncesindeki test sonuçları ile PNİ ve GNRİ tekrar ölçülmüş, değişimler (ΔPNİ and ΔGNRİ) yüzde olarak hesaplanmıştır. Değişim yüzdelerinin eşik değerlerinin belirlenmesi için persantillere bakılmıştır. GNRİ ayrıca 65 yaş ve üstü grupta değerlendirilmştir. Sağkalım tahmini için Kaplan-Meier yöntemi, objektif yanıt ve sağkalımı predikte eden faktörler için regresyon analizleri kullanılmıştır.
BULGULAR: Onaltı merkezden 145 hasta çalışmaya dahil edildi. Medyan takip süresi 13 ay olup hastaların medyan yaşı 63'tü. Medyan atezolizumab kür sayısı 8 idi. ΔPNİ and ΔGNRİ için 25. persantildeki -%10 ve -%6 eşik değer olarak kabul edildi. Objektif yanıt oranı yüksek ve düşük PNİ olanlarda sırasıyla %76 ve %57 idi (p=0.02). PNİ'nin objektif yanıtı bağımsız olarak predikte ettiği gözlendi (OR=2.50, p=0.02). Yüksek ve düşük PNİ olanlarda medyan PFS sırasıyla 8.7 ve 6.1 aydı (p=0.04). PNİ, PFS için bağımsız prognostik faktör olarak bulundu (HR=1.52, p=0.03). GNRİ düzeyine göre medyan PFS'de sadece 65 yaş ve üstü grupta anlamlı fark mevcuttu (10.7 vs. 7.1 ay, p=0.04). Medyan OS'de tedavi öncesi indekslere göre fark gözlenmezken ΔPNİ -%10 veya altında olan hastalarda medyan OS anlamlı olarak daha düşüktü (14.9 vs. 11.1 ay, p=0.01). ΔPNİ OS için bağımsız prognostik faktör olarak bulundu (HR=2.10, p=0.001).
SONUÇ: Atezolizumab ve kemoterapi alan YE-KHAK hastalarında PNİ, kolay ulaşılabilir bir yöntem olarak tedavi etkinliğini predikte etmede kullanılabilir. Bu hastalarda nütrisyonel durumun tedavi sürecinde monitörize edilmesi uzun dönem sağkalımın iyileştirilmesini sağlayabilir. GNRİ, 65 yaş ve üstü hastalarda potansiyel bir prognostik belirteç olarak araştırılmalıdır.