Amaç: Böbrek hücreli kanser (RCC), immünojenik ve proanjiojenik doğası nedeniyle konvansiyonel tedavilere dirençlidir. İmmün kontrol noktası inhibitörleri (ICI) ve tirozin kinaz inhibitörleri (TKİ) sağkalımı artırsa da direnç gelişimi önemli bir sorundur. B7-H3, tümör mikroçevresi ve immün kaçış mekanizmalarını modüle eden potansiyel bir immün kontrol noktasıdır. Bu çalışmada, B7-H3 ekspresyonunun 1.sıra TKİ tedavisi alan RCC hastalarında tedavi yanıtı ve sağkalım üzerindeki etkisi değerlendirildi.
Yöntemler: Metastatik RCC tanılı 66 hastada B7-H3 ekspresyonu immünohistokimyasal olarak analiz edildi. Formalinle fikse edilmiş parafin bloklardan elde edilen kesitler boyandı ve tümör hücrelerinde membranöz boyanma skorlandı. B7-H3 ekspresyonu ile sağkalım parametreleri arasındaki ilişki istatistiksel analizlerle değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya 66 hasta (medyan yaş 64 yıl) dahil edildi. Tek değişkenli analizde, kötü IMDC risk grubu daha kısa progresyonsuz sağkalım (HR: 2.65, p<0.001) ve genel sağkalım (HR: 3.19, p<0.001) ile ilişkiliydi. Nefrektomi, genel sağkalımı artırırken (HR: 3.00, p<0.001), progresyonsuz sağkalımla ilişkili bulunmadı. Çok değişkenli analizde IMDC risk grubu bağımsız bir prognostik faktör olarak doğrulandı. Ancak, B7-H3 ekspresyonu sağkalım sonuçlarıyla anlamlı bir ilişki göstermedi (PFS HR: 1.13, p=0.66; OS HR: 1.61, p=0.11).
Sonuç: B7-H3 ekspresyonu, TKİ ile tedavi edilen metastatik RCC hastalarında prognostik bir biyobelirteç olarak görünmemektedir. IMDC risk sınıflaması sağkalım öngörüsünde en güçlü belirteçtir. B7-H3`ün immünoterapötik potansiyeli ileri çalışmalarda değerlendirilmelidir.