Giriş
Bu çalışmada, remisyondaki geriatrik kanser hastalarında kanser nüks etme korkusu envanteri (KNKE) kullanılarak nüksetme korkusunun (KNK) G8 Tarama Testi ve Kanser Hastasında Sosyal Destek Ölçeği ile beraber değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem:
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Polikliniği`ne 1 Haziran 2024 ile 31 Ağustos 2024 tarihleri arasında başvuran, remisyondaki 65 yaş ve üzeri kanser hastalarına KNKE, Kanser Hastasında Sosyal Destek ölçeği (KHSDÖ) ve G8 tarama testleri uygulanmıştır. Hastaların demografik bilgileri, hasta ve hastalıklarına ait özellikler hastanın kendisinden ve hastane kayıtlarından öğrenilerek kaydedilmiştir.
Bulgular:
Çalışmaya 127 hasta dahil edildi. KNKE skoru median 76 (3-152) olarak bulundu. Tek değişkenli analizde; öğrenim durumu, hastanın yaşadığı yer, evde yardımcı bulunması, psikiyatrik ilaç kullanım öyküsü, Doğu Kooperatif Onkoloji Grubu (ECOG) performans skoru ve adjuvan tedaviden sonra geçen süre ile KNK arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (p<0.05). Çok değişkenli analizde kadın cinsiyet, evde yardımcı olması ve psikiyatrik ilaç kullanımı KNKE puanı artışı için bağımsız risk faktörleri olarak tanımlandı (Tablo 1). Yapılan korelasyon analizinde KNKE skoru ile KHSDÖ skoru arasında zayıf negatif ilişki görüldü (r=-0.303, p=0.001). KHSDÖ ile G8 Tarama Testi arasında zayıf doğrusal bir ilişki saptandı (r=0.191, p=0.031) (Tablo 2).
Sonuç:
Çalışmamız, remisyonda izlenen geriatrik kanser hastalarında KNK ile ilişkili çeşitli demografik, klinik ve tedaviye bağlı faktörleri değerlendirmektedir. KNKE ile KHSDÖ arasında anlamlı bir korelasyon olduğu gösterilmiştir. Sosyal desteğin artırılması nüks korkusunun azaltılmasına ve hastaneye başvuru oranlarının düşürülmesine katkı sağlayabilir. Çalışmamızın bulguları, hastaların tedavi süreçlerinde sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal desteklerin de dikkate alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bulgular, klinik pratikte, yaşlı hastaların tedavi sonrası dönemde daha kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ve multidisipliner bir yaklaşımın önemini vurgulamaktadır.