Amaç: Bu retrospektif çalışma, sereblon (CRBN)`un mide kanseri, kolorektal karsinomlar ve gastrointestinal nöroendokrin tümörleri (NET) içeren bir grup gastrointestinal sistem tümöründeki olası prognostik önemini saptamayı, klinikopatolojik parametreler ile ilişkisini araştırmayı ve tedavi için hedef molekül olabilirliğini değerlendirmeyi amaçlamıştır.
Metod: Bu çalışmada İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Laboratuvarında 2008-2018 yılları arasında tanısı konulan 38 gastrointestinal nöroendokrin tümör, 152 mide adenokarsinomu ve 87 kolorektal karsinom değerlendirildi. Tümör dokularında IHC boyama yöntemini kullanarak gastrointestinal sistemin farklı tümörlerinde CRBN protein ekspresyonunun varlığı incelendi. İmmünhistokimyasal CRBN ekspresyonu ile çeşitli prognostik faktörler arasındaki ilişki analiz edildi.
Sonuçlar: Vakaların çoğu erkekti (n=179, %64,6). Hastaların yaş ortalaması 60,58± 13,1 idi. Malign olgularda genel sağkalım 29±3 aydı. Olguların 92'sinde (%33,2) CRBN ekspresyonu saptandı. CRBN' nin ekspresyon oranı sırasıyla kolorektal karsinomlar içi %43,5(n=40), mide kanserleri için %37 (n=34) ve NET' ler için %19,6 olarak saptandı (n=18). Her grup kendi içinde değerlendirildiğinde CRBN boyanma oranları kolorektal karsinomlar için %46, mide kanserleri için %22, NET de ise %48 olarak saptandı. CRBN ekspresyonunun varlığı tümör tiplerine göre farklıydı ve bu fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,001). Aynı tümör gruplarında CRBN ekspresyonu ile sağkalım arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamadı (p= 0.496).
Karar: Kanser tedavisinde başta agresif tipler olmak üzere yeni hedefe yönelik tedavi seçeneklerinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Günümüzde kullanılan bazı immünomodülatör ilaçlar CRBN proteinini hedef aldığından, yüksek düzeyde CRBN eksprese eden solid tümörlerin tedavisinde güncel tedavilere ek olarak immünomodülatör ilaçların kullanımı düşünülebilir.