Amaç: Memenin primer nöroendokrin karsinomu oldukça nadir görülmektedir. Biz de memenin primer büyük hücreli nöroendokrin karsinomu tanılı olgumuzu sunmayı amaçladık.
Olgu: Bilinen KOAH ve hipertansiyon tanıları olan,15 paket/yıl sigara kullanım öyküsü olan 74 yaşında kadın hasta, memede kitle (fibrokistik) nedeniyle takipte iken takiplerini aksatmış, son 1 aydır ağrı şikayeti olması üzerine yapılan mamografi ve meme ultrasonunda sol meme orta iç kadranda düzensiz sınırlı, spiküle konturlu 19*19 mm kitle lezyonu görülmüş, BI-RADS kategori 5 olarak değerlendirilmiş. Hastanın meme parankim yapısı nedeniyle bir kez de manyetik rezonans görüntüleme önerilmiştir. Hastaya yapılan manyetik rezonans incelemede spiküler kontürlü kitlesel lezyon malign özellikli olarak değerlendirilmiş olup hastaya kesici iğne biyopsisi yapılmıştır. Yapılan biyopside ``Büyük Hücreli Nöroendokrin Karsinom` morfolojisinde tümöral alan izlenmiştir. Her2 FISH negatif saptanmıştır. Yapılan Pet-BT görüntülemesinde Sol memede üst iç kadranda hipermetabolik yumuşak doku dantisitesi (meme ca) görülmüş, lenf nodu/uzak metastaz bulgusu izlenmemiştir. Hastaya sol meme mastektomi ve sentinal lenf nodu örneklemesi yapılmıştır. Sentinal lenf nodu olarak gönderilen 8 adet lenf nodu reaktif lenf nodu olarak gelmiştir. Tümör en büyük boyutu 1,6 cm olarak görülmüştür. İmmünhistokimyasal olarak uygulanan ER ile %80, PR ile %70, CerbB2 ile +2, Ki67 ile %5, E cadherin, CD56, Synaptofizin ile diffüz, Kromogranin ile fokal boyanma izlenmiştir. Büyük hücreli nöroendokrin karsinom pT1cN0 olarak sonuçlanmıştır. Her2 FISH henüz sonuçlanmamıştır. Olgumuzda tümörün solid nöroendokrin karsinom ile uyumlu olduğu değerlendirilmiştir. Tümör dokusunda sinaptofizin varlığının saptanması ve başka bir primer odak olmadığının ortaya konması ile memenin primer saf nöroendokrin tümörü olduğuna karar verilmiştir. Ayrıca östrojen ve progesteron reseptörlerinin pozitif saptanması primer meme kanseri olduğunu desteklemektedir.
Sonuç: Memenin primer nöroendokrin tümörleri detaylı histopatolojik inceleme yapılması ve tümörün metastatik olmadığının gösterilmesiyle tanınabilir. Nöroendokrin farklılaşmanın klinik gidişi nasıl etkilediği konusu henüz tartışmalıdır. Başka organ kaynaklı nöroendokrin tümörlerin meme metastazlarında tedavinin farklı olduğu ve bu sebeple ayırıcı tanının önemi akılda tutulmalıdır.