Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

TTOD 2024
Sunum No: EP-165
Gastrointestinal sistem

Orbita Metastazı İle Tanı Alan Pankreatikobiliyer Sistem Malignitesi Olgu Sunumu

Esmanur Kaplan Tüzün1

1 Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Ankara

Görüntüleme: 155
 - 
İndirme : 66

Amaç: Metastatik orbita kitleleri, orbita tümörlerinin %5`ten azını oluşturmaktadır. Pankreatikobiliyer sistem olgularında uzak organ metastazı sık görülmesine rağmen orbita metastazına nadiren rastlanmaktadır. Pankreatikobiliyer sistem malignite tanısı konulmadan önce orbital fossada görülen metastaz ile tanı alan olgumuzu sunmayı amaçladık.

Olgu: 30 yaş kadın hasta görme bulanıklığı ve göz çevresinde ağrı ile başvuru sırasında yapılan tetkiklerde sağ orbital fossada optik sinire yakın komşuluk gösteren T1A sekanslarda hipointens T2A sekanslarda hiperintens karakterde kontrast madde enjeksiyonu sonrası heterojen kontrast tutulumu gösteren 20X15 mm boyutlarında lezyon saptanmıştır. Hastanın orbitaya yönelik invaziv girişimi kabul etmemesi üzerine biyopsi örneklemesi amacıyla yapılan görüntülemesinde sağ akciğer alt lob 22mm kitle, karaciğer segment 5`te sınırları net ayırt edilemeyen hipodens lezyon ve vertebral kolonda L5 vertebra başta olmak üzere multiple sklerotik odaklar saptanmıştır. Kasım 2023 tarihli karaciğer biyopsisi; metastatik adenokarsinom, akciğer ve pankreatikobiliyer sistem adenokarsinomları, kreatin7 pozitif, kalretinin, TTF-1, WT-1, kreatin20, CDX2, GATA-3, PAX-8 negatiftir.

Olgumuz öncelikle görme fonksiyonunu korumak amaçlı 5 seans radyoterapi almıştır. Akciğer ve pankreatikobiliyer sistem adenokarsinomu tedavisine uygunluk açısından olgumuza gemsitabin ve cisplatin tedavisi başlanmıştır. Gemsitabin, cisplatin tedavisi sonrası tetkiklerinde progresyon saptanan olgumuzda konfirme biyopsi `pankreatikobiliyer sistem adenokarsinomu öncelikle düşünülmektedir` şeklinde raporlandığı için 2.hat tedavi; 5-flurourasil, oksaliplatin, lökoverin tedavisi olarak planlanmıştır. Hastanın ağrı palyasyonu ve kemik lezyonları açısından vertebra bölgesine radyoterapi uygulanmış ve zolendronik asit tedavisi başlanmıştır. Kemoterapi ve radyoterapi sonrası myelosupresyon olan olgumuzda trombositopeni kaynaklı antiagregan/antikoagülan tedavi uygulanamamış olup hastada bilinç bulanıklığı olması üzerine yapılan kranial görüntülemede enfarkt şüphesi doğmuştur. Olgumuz bilinç bulanıklığı ile yoğun bakım ünitesinde takip edilmiş, kardiyopulmoner arrest sonrası exitus kabul edilmiştir.

Sonuç: Metastatik orbita tümörlerinin genellikle primer malignitesi saptandığında yaygın sistemik metastazları mevcut olup bu olgularda yaşam beklentisi kısa olmaktadır. Hastaların klinik durumu primer tümörün tipi, progresyon hızı ve hastanın immunolojik durumuna bağlı olarak sistemik tedavi gerektirmektedir. Tedavi daha çok semptomatik rahatlama sağlamayı ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlamaktadır.


Anahtar Kelimeler : pankreatikobiliyer sistem malignitesi, orbita metastazı