Amaç: Kordoma, primitif notokord hücre artıklarından köken alan malign tümördür. Tüm malign kemik tümörleri içinde görülme insidansları %1-4`tür. En sık sakrum ve klivusta görülür. Histopatolojik olarak klasik, kondroid ve dediferansiye tip olarak üç tipi vardır. En sık görülen tipler klasik ve kondroid alt tiplerdir. Yavaş seyir gösteren ve lokal invazyon yapan bu tümörlerin tedavisi cerrahidir. Literatürde karaciğer metastazı oldukça nadir bildirilmiştir.

Olgu: 62 yaşında erkek hasta 2016 yılında bel ağrısı şikayeti ile yapılan tetkiklerinde kordoma tanısı almış. İlk operasyonu sonrası birden fazla kez lokal nüks nedeniyle dış merkezde opere edilmiş. Takiplerinde 2018 yılında karaciğer metastazı gelişmiş. Hasta kliniğimize sakral bölgede ağrı, karın ağrısı ve kabızılık şikayeti ile başvurdu. Hastaya yapılan batın ve pelvik Manyetik Rezonans (MR) icelemede karaciğerde multıple metastatik lezyonlar, sakral bölgede kitle ve bu kitlenin rektuma bası yaptığı tespit edildi. Yapılan incelemeler sonrası hastanın kabızlık şikayetinin kitle basısı nedeniyle olduğu anlaşıldı. Hasta cerrahi bölümlerle birlikte değerlendirildi. Primer kitle unrezektabl olarak değerlendirildi. Hastaya pasaj sağlanması amacı ile palyatif kolostomi açıldı. Hastaya genetik inceleme olarak c-KİT, EGFR, PDGFR analizi yapıldı. Hastaya sistemik tedavi olarak oral tirozin kinaz inhibitörü olan İmatinib tedavisi planlandı.

Sonuç: Kordoma nadir görülen bir malign hastalıktır. Yerleşim yeri en sık sakral bölge ve klivistur. Temel tedavisi cerrahidir. Lokal nüks sıktır ve nüksler ilk 10 yıl içerisinde görülmektedir. Kordomalar genel olarak radyoterapi ve konvansiyonel kemoterapiye duyarlı değildir. Uzak metastaz olarak en sık akciğer, kemik, yumuşak doku metastazı yapar. Karaciğer metastazı daha nadir görülür. Vakamızda literatürle uyumlu olarak birden fazla kez lokal nüks gelişmiştir. Multıple karaciğer metastazı literatürde oldukça nadir bildirilmiştir. Nadir görülen karaciğer metastazı olan hastamızın literatüre katkı sunacağını düşünmekteyiz.