Amaç: Uç-organ hasarı olsun ya da olmasın, eozinofil sayısının >=1500/mm³ olması hipereozinofili olarak tanımlanır. Allerji, enfeksiyonlar, maligniteler, çeşitli ilaçlar gibi pekçok durum hipereozinofiliye yol açabilmekedir (1). Burada, ilk doz Pembrolizumab sonrası ortaya çıkan ve 3 hafta içinde spontan gerileyen immün-ilişkili hipereozinofili gelişen olgumuzu tartışmayı amaçladık.
Olgu: 70 yaşında, erkek hastanın 11/2022`de karında şişlik nedeniyle yapılan abdomen BT`sinde sol böbrekte 175 x 198 x 144 mm boyutlarında kompleks kistik kitle saptanmış; sol radikal nefrektomi ile renal pelvisin yüksek dereceli infiltratif ürotelyal karsinomu tanısı almıştır. Postoperatif BT`de akciğerlerde metastatik nodüller ile operasyon lojunda ve paraaortik bölgede büyümüş lenf nodları saptanmıştır. KOAH, ASKH ve KBY`si olan hastaya palyatif karboplatin + gemsitabin başlanmıştır. 2. kür 8. gün tedavisi sonrası baş ağrısı ve görme bozukluğu ile başvuran hastanın kranial MRG`ında sol oksipitalde 38x31 mm.lik soliter metastaz izlenmiş ve metastazektomi sonrası operasyon kavitesine SRS yapılmıştır. BT kontrolünde akciğer ve paraaortik lenf nodu metastazlarında progresyon ile yeni gelişen periton metastazı saptanan hastaya 05/2023`te 2. basamak Pembrolizumab tedavisi başlanmıştır. 2. uygulama öncesi lökosit/eozinofil sayıları 11500/2320/mm³ olarak görülmüş, periferik yaymada sayımla uyumlu, olgun eozinofiller gözlenmiş (şekil-1), atipik hücre görülmemiştir. Asemptomatik olan hastanın üç gün sonra yapılan tam kan sayımında eozinofil sayısı 2870/mm³ olarak görülmüş; eozinofiliye sekonder organ hasarı olmayan ve 1 uygulama pembrolizumab ile subjektif yanıtı olan hastaya yakın takiple tedavi devam edilmiştir. 1 hafta sonraki eozinofil sayısı 1760/mm³`e ve 3. uygulama öncesi de 340/mm³`e gerilemiş ve tekrar yükselmemiştir. 02/2024`te 14. uygulama Pembrolizumab verilen hastanın kontrol beyin MRG`ında nğks bulgusu yoktur, BT`de de parsiyel yanıtı mevcuttur.
Sonuç: İmmün-ilişkili asemptomatik hipereozinofili ve eozinofili ilişkili grad <=3 advers olaylarda tedavi kesilmesi önerilmemektedir (2). Hastamızda gelişen hipereozinofiliye konstitüsyonel semptomların ve kutanöz, kardiyak, pulmoner, gastrointestinal ve nörolojik hiçbir bulgunun eşlik etmemesi nedeniyle yakın takiple tedaviye devam edilmiş ve 3 hafta içinde hipereozinofilinin gerilediği görülmüştür. Hastanın 1 yıla yaklaşan tedavi sürecinde hipereozinofili tekrarlamamıştır.