Amaç: Dev hücreli kemik tümörü çoğunlukla genç erişkinleri etkileyen primer kemik neoplazmıdır. Çoğu uzun kemiklerde görülür; ancak pelvis, omurga veya kafatasını içeren nadir vakalar bildirilmiştir. Bu tümörlerin esas tedavisi total cerrahi rezeksiyon olmuştur. Ancak lokalizasyonu zor olanlarda tam rezeksiyon genellikle mümkün değildir; bu da rezidüel veya tekrarlayan tümörlere neden olabilmektedir. Tam rezeksiyonun mümkün olmadığı durumlarda sistemik tedavi seçenekleri öne çıkmaktadır.
Kemik dev hücreli tümörleri üzerine yapılan çalışmalar, osteoblast benzeri stromal hücreler tarafından nükleer faktör kappa-B ligandının reseptör aktivatörünün (RANK-L) salgılanmasının osteoklast benzeri dev hücrelerin üretimini uyardığını göstermiştir. Denosumab, osteoklast benzeri hücrelerin osteolitik aktivasyonunu inhibe etmek için RANK-L'yi hedef alan ve bu tümörlerin tedavisinde fayda gösteren bir monoklonal antikordur. Dev hücreli kemik tümörlerinde denosumab güvenlik ve etkinlik çalışmasında ayda bir defa uygulanmış olup %1 oranında çene osteonekrozu ve %15 oranında hipokalsemi görülmüştür. Bu vaka sunumunda rezidü dev hücreli kemik tümöründe denosumab tedavi aralıklarının açılmasının etkili olduğunu göstermeyi amaçladık.
Olgu: 24 yaşında erkek hasta sırt ağrısı şikayeti ile başvurdu. Bilgisayarlı tomografide C3-C4 vertebraların solda lamina ve pediküllerini destrükte eden 25 mm civarında, yumuşak doku kitlesi izlendi. Hastaya servikal hemilaminektomi uygulandı. Histopatolojik inceleme kemiğin dev hücreli tümörünü düşündüren dev hücreli mezanşimal lezyon olarak değerlendirildi. Postoperatif bilgisayarlı tomografi ile değerlendirme sonucu C3-C4 vertebraların solda lamina ve pediküllerini destrükte eden kitle kısmen çıkarıldı. Rezidü olarak değerlendirilen bölgeye SBRT uygulandı. Postoperatif dönemde ilk 3 yıl boyunca aylık sonrasında 4 yıl boyunca 3 ayda bir olacak şekilde denosumab verildi. Denosumab tedavisi altında 7 yılın sonunda yapılan PET görüntülemesinde C4 vertebrada aktivite tutulumunun stabil olarak devam ettiği görüldü.
Sonuç: Rezidü dev hücreli kemik tümörleri oldukça nadir görülmektedir. Denosumab tedavisinin ayda bir olarak progresyona kadar devam edilmesi önerilmektedir. Denosumabın olası yan etkileri düşünüldüğünde bizim vakamızda tedavi aralığının açılması ile stabil hastalığın sürdüğü görülmüştür.