Amaç: Meme karsinomları mikroskobik görünümleri ve biyolojik davranışları bakımından çeşitli farklılıklar içerir. İnvaziv meme karsinomları birtakım histolojik alt tiplerden oluşmakta ve bunların yaklaşık %8 `ini lobüler karsinom oluşturur.İkinci en yaygın invaziv meme kanseri olan invaziv lobüler karsinom,invaziv duktal karsinomlara göre daha geç ve olağandışı lokalizasyonlara(periton,meninksler ve gastrointestinal sistem vs.)metastaz yapma eğilimindedir.Biz de nadir görülen mide metastazı ile seyreden invaziv lobüler karsinom olgumuzu sunmayı amaçladık.
Olgu: 64 yaşında kadın hasta iştahsızlık, kilo kaybı ve demir eksikliği anemisi nedeniyle yapılan üst GİS endoskopik biyopsisinin koheziv karsinom şeklinde saptanması üzerine evreleme amaçlı PET-CT çekildi. Sağ meme üst dış kadranda yaklaşık 2 cm çaplı hipermetabolik lezyon ve sağ aksillada büyüğü 1 cm çapında korteksi kalınlaşmış lenf nodları, mide korpusunda primer tümör ile uyumlu malign duvar kalınlaşması ile çölyak ve perigastrik alanda birkaç adet milimetrik lenf nodu ve iskelet sisteminde yaygın metastatik lezyonlar görüldü. Sağ memeden yapılan tru-cut bx patolojisi invaziv lobüler karsinom, ER:+ %100 PR:+ %20 Ki-67: %12 ve HER2: NEGATİF şeklinde raporlandı. Mide endoskopik biyopsisi meme metastazı açısından patoloji tarafından tekrar değerlendirildi. Meme biyopsisi ile aynı morfolojik ve immünfenotipik özellikler taşıdığından memenin lobüler karsinom metastazı ile uyumlu bulundu. Ribosiklib, letrozol, denosumab tedavisi başlanan hastaya kemik metastazlarına yönelik palyatif radyoterapi uygulandı. Yanıt değerlendirme amaçlı PET-CT çekildi.Sağ meme ve sağ aksiller LN'ları,mide ve kemikteki metastatik lezyonlar tam yanıtlı izlendi. Hastanın mevcut tedavi altında tıbbi onkoloji poliklinik takibi devam etmektedir.
Sonuç: Meme kanserinin sıklıkla uzak metastaz bölgeleri karaciğer, akciğer, kemik, beyin ve adrenal glandlardır. İnvaziv lobüler meme karsinomları yaşlı kadınlarda daha sık görülen iyi diferansiye tümörler olup olağandışı lokalizasyonlara metastaz yapma eğilimindedir. Gastrointestinal sistemde ise en sık mide metastazı görülmektedir. Bizim vakamızda da lobüler meme kanserinin alışılmışın dışında bir lokalizyon olan mide metastazı mevcuttu. Meme kanseri tanısı sonrası saptanan mide lezyonlarının metastaz olabileceği ihtimali düşünülerek tedavi yöntemleri farklı olacağından primer tümör ve metastaz ayrımı dikkatli yapılmalıdır.