Giriş: Paraneoplastik nörolojik sendrom (PNS), kanserle ilişkili olarak ortaya çıkan ve sinir sistemini etkileyen nadir bir nörolojik tablodur. Nivolumab, programmed cell death-1 (PD-1) reseptörünü bloke ederek antitümöral immün yanıtı uyarabilen bir immünoterapi ilacıdır. Bu olgu sunumunda, nivolumab kullanımıyla alevlenen bir PNS olgusunun sunulması amaçlandı.
Olgu: Akciğer yassı hücreli karsinom tanısı ile takip edilen, küratif cerrahi sonrası karşı hiler bölgede metastaz saptanan 75 yaşındaki erkek hasta, metastatik olarak değerlendirildi. Hedeflenebilir bir mutasyonu yoktu ve PD-L1 düzeyi %1`in altındaydı. Ek olarak kanser tanısından yaklaşık 1 yıl önce başlayan, etiyolojisi saptanamayan ve ilerleyici olmayan duysal polinöropatisi vardı. Hastaya nivolumab (240 mg, 2 haftada bir) başlandı. Beşinci uygulamadan sonra sonra nöropatik yakınmaların arttığı ve yürüyüş bozukluğu oluşturacak düzeyde ataksi geliştiği gözlendi. Manyetik rezonans görüntüleme ile ponsta intensite artışı görüldü. Lomber ponksiyonda özellik görülmedi. Kan örneğinde anti-SOX1 antikoru 2 pozitif saptandı. Nöroloji konsültasyonu neticesinde PNS olduğu değerlendirildi. Nivolumab tedavisi sonlandırıldı. IVIG ve metilprednizolon verilmesi planlandı. İlk IVIG uygulamasından sonra ürtiker gelişen hastanın tedavisine metilprednizolon, plazmaferez ve rituksimab ile devam edildi. İzlemde klinik bulguların düzelmediği; ancak ilerleyici tablonun durduğu gözlendi.
Tartışma: Hastanın öyküsü ve kanserle ilişkili seyir göz önüne alındığında, nivolumab kullanımının PNS'yi tetiklediği düşünülmüştür. Hastanın kanser tanısından önce başlayan ve etiyolojisi belirlenemeyen polinöropatiye sahip olması dikkat çekicidir. Nöropatik belirtiler ve ataksi, PNS'nin bir belirtisi olarak görülmüştür. Anti-SOX1 antikorunun saptanması ve klinik değerlendirmenin ardından PNS tanısı konmuş ve tedavi planı oluşturulmuştur. Metilprednizolon, plazmaferez ve rituksimab ile sürecin yönetilmesi; ilerleyici tablonun durmuş olmasına rağmen klinik düzelmenin sağlanamaması önemli gözlemlerdir.
Sonuç: Amaçlandığı gibi, nivolumab ile ilişkilendirilen PNS olgusu sunuldu. Bu vakada gözlemlenen komplikasyonlar, bu tedavi yönteminin potansiyel risklerini vurgulamaktadır. İmmünoterapi yan etkilerin etkin bir şekilde yönetilebilmesi için daha fazla araştırma gereklidir.