Amaç: Primer kutanöz müsinöz karsinom; ekrin bezlerden kaynaklanan, meme, gastrointestinal sistem gibi diğer primer bölgelerdeki müsinöz karsinomlara histolojik olarak benzeyen, nadir, düşük dereceli bir malign neoplazidir. En sık baş-boyun, aksilla ve gövdede görülmektedir. Primer kutanöz müsinöz karsinom yavaş seyirli, iyi prognozlu bir tümör olmasına karşın, geç nüksler ve nadiren de metastazlar saptanabilir. Nüks varlığında radyoterapi ve kemoterapinin etkinliği sınırlıdır. Bu olgu sunumunda, radyoterapiye yanıtsız primer kutanöz müsinöz karsinom tanılı bir hastayı sunmayı amaçladık.
Olgu: 71 yaşında erkek hasta, on beş yıl önce sağ göz altında, ciltten kabarık, zamanla büyüyen kitle nedeniyle değerlendirilmiş ve kitle eksizyonu yapılmış. Patoloji sonucu kutanöz müsinöz karsinom ile uyumlu değerlendirilmiş. Postoperatif dönemde şikayeti olmayan hasta takiplerine devam etmemiş. Eylül 2022 tarihinde aynı bölgede fark ettiği sertlik ve şişlik nedeniyle Dermatoloji Bölümü'ne başvurmuş. Orbita manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tetkikinde ``Sağ bulbus okuli komşuluğunda 3.5x1.5 cm ve 3.7x2 cm lezyonlar` saptanan hastanın tanımlı lezyondan yapılan biyopsisinde ``İn-situ komponenti izlenmeyen müsinöz karsinom, ön planda müsinöz karsinomanın kutanöz metastazı` lehinde değerlendirilmiş. Bunun üzerine hasta bölümümüze yönlendirilmiş. Primer odak açısından endoskopi, kolonoskopi, boyun-toraks-abdomen-pelvik bilgisayarlı tomografi (BT) ve PET(Pozitron Emisyon Tomografisi)-BT ile tetkik edilen hastada sağ göz inferolateralindeki tümöral lezyon dışında odak saptanmaması üzerine hasta, primer kutanöz müsinöz karsinom tanısı aldı. Operasyon önerilen ancak kabul etmeyen hastaya 25 fraksiyonda 200 cGy/gün, toplam 5000 cGy definitif radyoterapi uygulandı. Radyoterapi sonrası parsiyel yanıt elde edilen hastada 1. yılda lokal progresyon saptanması nedeniyle kitle eksizyonu, deri grefti ve flep cerrahisi yapıldı.
Sonuç: Derinin primer müsinöz karsinomu, düşük metastaz oranlarıyla nispeten iyi bir prognoza sahiptir, ancak hastalık seyrinde lokal nüksler görülmektedir. İyi prognozlu olsa da radyoterapi ve kemoterapi yanıtları sınırlıdır. Tedavi önerisi minimum 10 mm sınırla komplet cerrahi eksizyondur. Vakamızın nadir görülmesinin yanı sıra her iki tedavinin ardışık uygulanması nedeniyle literatüre katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.