Giriş&Amaç: Son yıllarda immün kontrol noktası inhibitörlerinin (İKNİ) kullanımının yaygınlaşmasıyla hasta seçimi konusunda moleküler ve klinik belirteç arayışı önem kazanmıştır. Hiponatremi, kanser hastalarında kötü prognostik olduğu gösterilen ve kemoterapi veya tirozin kinaz inhibitörü alan hastalarda sağkalımı olumsuz etkileyen bir elektrolit bozukluğudur. İKNİ kullanan hastalarda hiponatreminin prognoz üzerine etkisini gösteren sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, İKNİ tedavisi alan hastalarda tedavi öncesi ve sonrası serum sodyum düzeyinin sağkalım sonuçları üzerine etkisini araştırmaktır.
Yöntem: Ocak 2012 ile Aralık 2023 tarihleri arasında merkezimizde İKNİ tedavisi alan hastalar retrospektif olarak analiz edildi. Hastaların demografik ve klinik verileri ile, tedavi başlangıcında ve tedaviden dört hafta sonraki serum sodyum seviyeleri değerlendirildi. Düşük serum sodyum düzeyi <140 mEq/L olarak tanımlandı. Primer sonlanım noktası genel sağkalım (OS) idi.
Bulgular: Çalışmaya toplamda 200 hasta dahil edildi. Hastaların ortanca yaşı 60 (IQR:15) ve %69`u erkekti. 44 (%22) hasta renal hücreli karsinom (RCC), 44 (%22) hasta malign melanom, 68 (%34) hasta küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK), 16 (%8) hasta küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK), 10 (%5) hasta üretelyal karsinom tanılıydı. İKNİ tedavisi öncesi 125 hastada ve İKNİ tedavisi sonrası 119 hastada serum sodyumu düşük saptandı. İKNİ öncesi serum sodyum düzeyi düşük olan hastalarda OS anlamlı olarak kısaydı (10.6 aya karşılık 22.9 ay, P=0.001). Benzer şekilde, İKNİ sonrası serum sodyum düzeyi düşük olanlarda da OS anlamlı olarak kısaydı (11.6 aya karşılık 27.2 ay, P=0.009). Çok değişkenli analizler, İKNİ tedavisi öncesi düşük serum sodyumunun, daha kötü OS için bağımsız bir risk faktörü olduğunu gösterdi (HR:1.685, %95 CI: 1.050-2.705, P=0.031) ancak İKNİ tedavisi sonrası düşük serum sodyumu, OS ile ilişkilendirilmedi.
Sonuçlar: Çalışmamız, İKNİ ile tedavi edilen kanser hastalarında tedavi öncesi düşük serum sodyum değerinin (<140 mEq/L) kötü OS için bağımsız bir risk faktörü olduğunu gösterdi.