Amaç: Çalışmamızın amacı tanı anında metastatik hastalığa sahip küçük hücre dışı akciğer kanserlerinin tümörün anatomik yerleşimi ile sağ kalım arasındaki ilişkiyi incelemek.
Gereç-Yöntem: Çalışmamıza, ocak 2008- aralık 2021 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi onkoloji kliniğinde takip ve tedavisi yapılan akciğer kanseri hastalarının dosyalarını retrospektif olarak taradık. Çalışmaya, 18 yaşından büyük, küçük hücreli dışı akciğer kanseri tanısı olan, tanı anında metastatik hastalığa sahip, histopatolojik olarak tanısı verifiye edilmiş ve tümör yerleşimi radyolojik olarak saptanan hastalar dahil edildi. Küçük hücreli akciğer kanseri tanısı olan, erken evre, bilateral veya multisentrik tümörlü ve birden fazla lobu içeren fissür yerleşimli tümörleri olan veya nükste metastazı gelişen, ikinci malignitesi olan hastalar hariç tutuldu.
Bulgular: Çalışmaya 459 küçük hücreli dışı akciğer kanseri olan hasta alındı Çalışma grubuna ait temel klinik özellikler tablo-1 ve şekil-1`de görülmektedir. Sağ ve sol akciğer tümörleri arasındaki klinik ve demografik özellikler tablo-2`de gösterilmiştir. Buna göre, sağ ve sol yerleşimli tümörler için yaş, cinsiyet, BMI, ECOG skorları, sigara içme sıklığı, histolojik tanı, plevral effüzyon ve organ metastazları benzer sıklıklardaydı. Ayrıca, sağ ve sol akciğer tümörleri arasında ölüm sıklığı için herhangi bir farklılık izlenmedi (%84 ve %89, p=0.099). Log-rank analizine göre iki akciğer tümörü lokalizasyonları arasında sağ-kalım için herhangi bir istatistiksel farklılık izlenmedi ( p=0.51) (şekil-2). Ayrıca, akciğer tümörlerinin lober anatomiye göre farklı lokalizasyonlarında da herhangi bir istatistiksel farklılık izlenmedi (p=0.71) (şekil-3).
Sonuç: Çalışmamız da, tanı anında evre 4 hastalığa sahip küçük hücreli dışı akciğer kanserinde tümörün kaynaklandığı anatomik lokalizasyonun sağ kalımla bir ilişkisinin olmadığını tespit ettik. Ek olarak, sağ ve sol yerleşimli tümörler için yaş, cinsiyet, BMI, ECOG skorları, sigara içme sıklığı, ölüm sıklığı, histolojik tanı, plevral effüzyon ve organ metastazları benzer sıklıklardaydı.