Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

TTOD 2024
Sunum No: EP-049
Meme

Meme Kanseri Tanısı İle Doksorubisin-Siklofosfamid(AC) Kemoterapisi Alan Hastaların İlaca Bağlı Ekstravazasyon Yönetiminde Kullanılan Yöntemler

Gözde Bölükbaş Yurdoğlu1, Nurhan Çalışkan1, Zeynep Gündoğmuş1, Çetin Ordu1, Sezer Sağlam1

1 Özel Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi, İstanbul, Türkiye

Görüntüleme: 171
 - 
İndirme : 57

Amaç: Adriamisin-Siklofosfamid kemoterapi tedavisi alan hastalarda kemoterapiye bağlı ekstravazasyon gelişmesini engellemek için kullanılan yöntemleri belirlemektir.

Gereç-Yöntem: Araştırma gerçekleştirilirken Meme kanseri tanılı Adriamisin-Siklofosfomid kemoterapi tedavisi alan 25 hasta ile yüzyüze görüşme yöntemi kullanılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü 2020 verilerine göre Meme Kanseri dünyada en sık görülen kanser türüdür. İntravenöz kemoterapi ilaçları sistemik yanıtın etkin olması nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır. Kemoterapinin önemli komplikasyonlardan birisi ekstravazasyondur. Ekstravazasyon, ilacın infüzyonu sırasında subkutan ve subdermal alana infiltrasyonu sonucu gelişen doku hasarıdır. Hastanın damar yapısı, yaşı, diyabet, serebro vasküler hastalık gibi komorbitide durumları ekstravazasyon gelişme riskini artımaktadır. Antrasiklinler, vinka alkaloidleri, mitomisin C ve irritantlar klinik uygulamada kemoterapiye bağlı ekstravazasyon gelişmesine neden olan ilaç gruplarının başında gelmektedir. Doksorubisine bağlı gelişen ekstravazasyonda, akut müdahale ve tedaviden sonraki 5 ay sonrasında etkilenen dokuda hasarın devam ettiği bildirileri bulunmaktadır.

Bulgular: Yapılan araştırma sonucunda araştırmaya katılmayı kabul eden hastaların yaş ortalaması 49'dur. Katılımcıların %100'ü kadın, %44'ü 1 yıldan kısa süredir tedavi almaktadır. Katılımcılara kemoterapi verilirken %20'sinde port katater, %80'inde iv damar yolu kullanılmıştır. İntravenöz damar yolu yerleşimi olarak %65'inde medial kubital bölge tercih edilmiştir.Kemoterapi tedavi süresi %92'sinde 45 dakikadır ve %8'inde premedikasyon aşamasında heparin kullanılmıştır.Kemoterapi türü %76'sında adjuvan tedavidir. Katılımcıların %80'inde kullanılmayan ekstremite varlığı bulunmakta, %100'ünde kemoterapi ilaçları kapalı sistem kullanılarak verilmiş ve %100'ünde kemoterapi sırasında ekstravazasyon gelişmemiştir.

Sonuç: Kemoterapiye bağlı ekstravazasyon hastada morbidite ve fonksiyonel kayıplara neden olan, tedavi engelleyici, maliyeti artırıcı ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir komplikasyondur. Kemoterapinin güvenli uygulanması ve ekstravazasyonun önlenmesi sağlık ekibinin sorumluluğundadır. Bu nedenle, yeterli risk faktörlerinin tanımlanmiası ve kliniklerde kılavuzlara uygun önlemlerin belirlenmesi ekstravazasyon risknin gelişmesini azaltacaktır. Onkoloji ünitelerinde çalışan hemşirelerin bu alanda uzmanlaşması ve onkolojide deneyimli hemşirelerin artması ekstravazasyonun yönetiminde önemlidir. Litaratür de kemoterapi ilaçlarının konsantrasyonu, infüzyon süresi, hızlı, belirli ajanların bolus infüzyon şeklinde uygulanması, eş zamanlı ilaç kullanımının, yanlış kateter ve bölge seçiminin ekstravazasyon için risk oluşturacağı belirtilmektedir.


Anahtar Kelimeler : Ekstravasyon, Kemoterapi, Önleme, Yönetim