Amaç: Prostat spesifik membran antijeni (PSMA) pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi (PET/BT), prostat kanserinde(PK) nüks/ metastazların saptanması ve tedavi planlanmasında tanısal doğruluğu artıran bir fonksiyonel görüntüleme yöntemidir. Çalışmamızda yeni tanı konulan PK`li hastada saptanan beyin metastazı ve ikinci primer hepatoselüler karsinomu göstererek Ga68 PSMA PET/BT görüntülemenin prostat kanserinde primer evrelemedeki önemini literatür eşliğinde sunmayı amaçladık.

Olgu: Yeni tanı prostat kanserli (gleason skoru 8) 54 yaşında olgu, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi, Nükleer Tıp Kliniği`mize primer evreleme amaçlı Ga-68 PSMA PET/BT çekimi için başvurdu. PSMA PET/BT görüntülerinde olguda primer tümör alanını dışında kranyumda sağ supratentorial alanda yaklaşık 3,5 cm çapında yoğun PSMA tutulum odağı ve karaciğerde büyüğü sol lob segment 4B de yaklaşık 7 cm çapında yoğun PSMA tutulumu gösteren birkaç adet hipodens lezyon izlendi (Resim 1). Primer tümör alanı dışındaki bulguların prostat dışı tutulumlardan yada metastazdan kaynaklanabileceği belirtilip klinik/radyoloji korelasyonu ve histopatolojik verifikasyon önerildi. Olguya PET görüntüleme sonrasında yapılan kontrastlı kranial MRG incelemesinde PET de tanımlanan lezyon malign/anaplastik menenjiom olarak raporlandı. Olgunun operasyon sonucu prostat adenokarsinom metastazı, karaciğerdeki tanımlanan lezyonlardan yapılan histopatolojik inceleme sonucu ise hepatoselüler karsinom olarak raporlandı. Hastanın prostat kanseri ve HCC için tedavisi planlanıp takibe alındı.

Sonuç: Ga-68 PSMA PET/BT`nin PK`nin başlangıç evrelemesinde metastaz saptamada konvansiyonel yöntemlere üstünlüğünü gösteren birçok çalışma vardır. PK`inde primer tedavi öncesi (cerrahi veya RT) hastalığın lokalize, oligometastatik ya da yaygın metastatik hastalık olduğuna göre lokal, bölgesel tedaviler veya sistemik multimodal tedavi planlaması yapılır. Küratif tedaviler öncesi ilk basamak inceleme olarak Ga68 PSMA PET/BT`nin doğru evreleme olanağı ile daha etkin tedavinin planlanacağı ve biyokimyasal persisten - olası rezidüel hastalık insidansının azalacağı ve hastalık gidişinin düzeleceği düşünülmektedir. Ayrıca prostatik olmayan hastalıklarda PSMA ekspresyonu başlangıçta bir dezavantaj olarak düşünülürken zamanla bu bulgular olgumuzda da olduğu gibi PSMA PET görüntülemenin onlar için ek bir tanı aracı olarak uygulanmasının yolunu açmıştır.