GİRİŞ:Endokrin olaylar, tedavi edilen hastaların %40'ını etkileyen immunoterapilerden kaynaklanan en yaygın toksisiteler arasındadır Etkilenen en yaygın endokrin organ tiroiddir (genellikle hipotiroidi ve ardından geçici tiroidite bağlı tirotoksikoz gelebilir)Tiroid olayları, anti-PD-1/PD-L1 monoterapisi ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %10'unda meydana gelir. Hipotiroidizm vakaların çoğunluğunu oluşturur. ICI hepatotoksisitesi gelişen çoğu hasta, serum ALT ve AST'de asemptomatik yükselmelerden oluşan hepatoselüler bir karaciğer hasarıyla ortaya çıkar. Daha az yaygın olarak kolestatik veya karışık hasar paterni rapor edilmiştir. Hastaların çoğu asemptomatik olsa da, bazıları ateş, halsizlik ve/veya sarılık ile başvurabilmektedir. PD-L1 inhibitörleriyle tedavi edilen hastalarda hepatoksisite görülme oranı yüzde 3'tür. Hastaların yaklaşık yüzde 1'inde hepatotoksisite şiddetlidir
Olgu: Ocak 2020`de sol nefrektomi ile berrak hücreli RCC tanısı alan hastada, sırt ağrısı gelişmesi üzerine bakılan tetkiklerinde vertebral kemik metastazları saptandı. Palyatif T11-L1-2`ye RT yapıldı. Kabozantinib başlandı. Takiplerde Sağ omuzda glenoidal 5 cm kitle ve sternum metastazı saptandı. Omuz bölgesine 5 gün RT verilen hastaya opdıvo başlandı. Opdıvo kullanımıyla birlikte 1 ay sonra KCFT yükselmeye başladı. Karaciğer biopsisi ile otoimmün hepatit dışlandı. Opdıvo ilişkili toksik hepatit düşünüldü. Ursodeoksikolik asit başlandı ve tedavi olarak sutente geçildi. 2 hafta sonra bilinç bulanıklığı, hareketlerde yavaşlama, yüzde şişlik, konuşmada peltekleşme görülmeye başlandı. Kranial görüntülemelerde özellik saptanmadı. TFT kontrolü istendi. Hipotansiyon, hipotermi ve tsh yüksekliği saptanan hastada miksödem koması düşünüldü ve levotiroksin tedavisi başlandı. Ötiroid hale gelen hasta, stabil yanıtla tedavisini sürdürmektedir.
Sonuç: Toksik hepatitler, karaciğer disfonksiyonu ile giden çok sayıda hastalık ile karışabilir. En sık akut hepatit morfolojisinde kendini gösterir. Doğru tanı için klinikopatolojik korelasyon gerekir. Vakamızda uygun semptomatik tedavi ve zamanında tedavi değişikliği ile KCFT'de düzelme görüldü. Ek olarak bu vakada, nivolumabın indüklediği tirotoksikoz'un, Graves hastalığından değil de toksisitelerin hemen tanınması nedeniyle ağrısız tiroiditten kaynaklandığı düşünülmektedir. Olguda nivolumab kaynaklı tiroiditte geçici ve hızlı bir seyir ve ardından hipotiroidizm gözlendi. Bu yüzden İmmün bağlantılı endokrin toksisitelerin hemen tanınması ve uygun şekilde tedavi edilmesi gerekir.