Amaç: Over kanseri gelişmiş ülkelerde en sık görülen ikinci, gelişmekte olan ülkelerde en sık üçüncü sırada görülen jinekolojik kanserdir. Bu çalışmada, epitelyal over kanserli (EOK) hastalarda klinikopatolojik faktörler ve FIGO evresi, ECOG PS durumu, primer tümör yerleşimi, yapılan cerrahi yöntemi, platin duyarlılığının olup olmaması, nötrofil lenfosit oranı (NLR), platelet lenfosit oranı (PLR) ve sistemik inflamatuar index (SII)`in sağkalımlar üzerine etkilerinin olup olmadığının ortaya konulması amaçlandı.
Gereç-Yöntem: Çalışmamızda 2013-2022 yılları arasında Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı`nda takip ve tedavi edilen, klinik gerekliliğe göre neoadjuvan kemoterapi (NAK) uygulanan ya da adjuvan kemoterapi (AK) uygulanan, EOK tanılı 154 hasta retrospektif olarak analiz edildi. Tedavi öncesi tam kan sayımındaki nötrofil, lenfosit, trombosit değerlerine göre NLR, PLR ve SII değerleri hesaplandı. Bu faktörlerin progresyonsuz sağkalım (PSK) ve genel sağkalım (GSK) üzerine etkileri değerlendirildi.
Bulgular: Ortanca 31.5 aylık takip süresinde, ortanca PSK ve GSK süreleri sırasıyla, 19.6 ay (CI %95 17.0-22.2) ve 59.6 ay (CI %95 49.2-69.6) olarak saptandı (Şekil 1 ve 2). Ayrıca, ECOG PS (p=0.008, HR:1.50 %95 CI: 1.11-2.02), cerrahi tipi (p= 0.045, HR:1.62 %95 CI: 1.01-2.62) ve platin direnci varlığı (p=0.004, HR:3.02, %95 CI: 1.42-6.42) GSK için bağımsız prognostik faktörlerdi. Bununla birlikte, histopatolojik tip (p=0.004, OR:4.06, %95 CI: 1.57-10.54), PLR (p=0.03, OR:4.08, %95 CI: 0.83-20.07) ve cerrahi tipi (p=0.032, OR:1.84, %95 CI: 0.90-3.76) platin direncini göstermede bağımsız prediktif faktörlerdi. Alt grup analizi tablo 2.1 ve tablo 2.2 de gösterilmiştir.
Sonuç: Sonuç olarak, çalışmamızda NLR, PLR ve SII`nın EOK`li hastalarda prognostik faktör oldukları gösterilmiştir. Ayrıca, EOK`li hastalarda takipte en önemli prognostik faktörlerden biri olan platin direncini öngördürmede, yüksek PLR, berrak hücreli histoloji varlığı ve suboptimal cerrahi ya da inoperabl olmak bağımsız prediktif faktörler olarak bulunmuştur. Gelecekte, NLR, PLR ve SII`nın platin direnci varlığı ile ilişkisinin ayrı ayrı analiz edildiği, daha fazla sayıda hasta içeren, prospektif çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.