Amaç: Daha önce bildirilen çalışmalara göre, (mCSPC) için PSA nadir düzeyi 0.2ng/mL olarak belirlenmiştir. Ancak, PSA'yı ölçen daha duyarlı testlerin bulunabilirliği, daha nadir PSA seviyelerinin ölçülebilmesi, prostat kanserli hastalarda yeni sonuçlar ile ilişkilendirilebilir. Bu çalışmada, mCSPC ile tedavi edilen hastalarda çok nadir PSA seviyesi [<=0.02ng/mL] ile rPFS arasındaki ilişkiyi değerlendirdik.
Gereç-Yöntem: mCSPC tanısı konmuş ve birinci seri tedavi alan hastalar çalışmaya dahil edildi (LHRH, Abirateron asetat, Enzalutamid, Docetaxel). PSA değerleri başlangıçta, 1.ay, 3.ay ve 6.ayda kaydedildi. Hastalar, en düşük ulaşılan PSA düzeyine göre dört alt gruba ayrıldı (PSA <=0.02ng/mL, PSA 0.02-0.2ng/mL, PSA 0.2-4ng/mL, PSA >4ng/mL). Median takip süresi ve rPFS, Kaplan-Meier yöntemi kullanılarak analiz edildi.
Bulgular: Ortanca yaş 68(38–91) yıldı. Hastaların %54.1'i yüksek volümlü hastalığa, %65.4'ü senkron metastaza sahipti. Ayrıca, hastaların %82'sinde kemik metastazı, %15'inde akciğer metastazı ve %7'sinde karaciğer metastazı vardı. Hastalar en düşük PSA düzeylerine göre dört alt gruba ayrıldığında dağılım şu şekildeydi: PSA<=0.02ng/mL, %15(n=20); PSA 0.02–0.2ng/mL, %20.3(n=27); PSA 0.2–4ng/mL, %48.9 (n=65); PSA >4ng/mL, %15.8 (n=21). Hastaların özelliklerine ait detaylar Tablo 1'de gösterilmiştir. Medyan takip süresi 32.3 (3–86) aydı. Tüm grup için medyan PFS 18.1 ay [15.1–20.9 ay, %95CI] olarak hesaplandı. PSA<=0.02ng/mL grubunda medyan PFS 49.8 ay [38–61.6 ay, %95CI]; PSA 0.02–0.2ng/mL grubunda 27 ay [16.8–37.2 ay, %95CI]; PSA 0.2–4ng/mL grubunda 16 ay [13.5–18.8 ay, %95CI]; PSA >4ng/mL grubunda 8 ay [1.4-14.6 ay, %95CI] idi. Çok nadir PSA düzeyleri ile Progresyonsuz Sağkalım (PFS) arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı saptandı [p<0.01]. 5 yıllık rPFS sırasıyla %78, %16, %8 ve %0 olarak tespit edildi (p<0.01). (Grafik 1)
Sonuç: Çok nadir prostat spesifik antijen seviyesi (PSA<=0.02ng/mL), metastatik kastrasyon-duyarlı prostat kanserli hastalarda daha uzun rPFS ile ilişkilidir. Çok nadir prostat spesifik antijen seviyesi, daha uzun süreli rPFS için daha etkili bir belirteç olabilir ve klinik araştırmalar için yeni bir birincil sonlanım noktası olarak kullanılabilir.