Amaç: Covid 19 enfeksiyonu SARS-Cov2 virüsünden kaynaklanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü`ne göre 60 milyon vaka ve 6.9 milyondan fazla ölüme sebep olmuştur. Toplam 13 milyar doz corona aşısının kullanılması bu hastalığa karşı en güçlü silah olmuş olup bu aşıların kansere dolaylı da olsa yol açtığına dair bilimsel bir veri yoktur. Bu çalışmanın amacı, kanser hastaları arasında COVİD-19 aşılarına yönelik olumsuz algıların yaygınlığını belirlemektir. Özellikle kanser hastaları gibi riskli popülasyonun aşıya yönelik olumsuz tutumları, potansiyel bir sonraki pandemide bu hastaların aşı olma oranını azaltacak ve ciddi olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
Gereç-Yöntem: Hastanemız Tıbbi Onkoloji polikliniğine rutin muayene için başvuran hastalara tıbbi anamnez esnasında hastalıklarını herhangi bir genetik, psikolojik veya çevresel bir sebebe bağlayıp bağlamadıkları soruldu. Ayırca hastaların covid aşısı olup olmadıkları da sorgulandı. Kansere bağlı semptomları başlamadan veya kanser tanısı almadan önce en az bir doz covid aşısı olmuş olan hastaların demografik özellikleri, hangi aşıları oldukları ve aşı sayısı kaydedildi. Hastalığını covid aşısıyla ilişkilendiriyorsa hangi aşı veya aşılarla ilişkilendirdikleri kaydedildi.
Bulgular: Çalışmaya 400 hasta dahil edildi. Hastaların ortalama yaşı 58.2 ±12.4 (20 -87 12,4) idi. 169`u erkek 231`i kadındı. Değerlendirilen hastaların 133(%33)`ü meme kanseri, 77(%19)`si kolorektal kanser, 64(%16)`ü akciğer kanseriydi. Evre 4 ve 3 hastalığa sahip olan hastalar sırasıyla 112(%28) ve 137(%34) kişiydi. Ortalama aşı sayısı 3 (1-6) idi. Hastalardan 302(%75.5) kişi en az bir doz biontech, 212(%53) kişi en az bir doz sinovac, 13(%3.2) kişi ise en az bir doz turcovac aşısı olmuştu. Hastaların 158(%39.5) tanesi hastalığını doğrudan veya dolaylı yoldan covid19 aşılarına bağlıyordu. Hastalığını biontech ile ilişkilendiren 119 hasta (%29), sinovac ile ilişkilendiren 49 hasta (%12), turcovac ile ilişkilendiren 4 hasta olup bazıları birden fazla aşıyla ilişkilendiriyordu.
Sonuç: Bu çalışma, Covid-19 aşılarına yönelik yanlış algıların, özellikle kanser hastaları gibi riskli gruplar için sağlık sonuçlarını olumsuz etkileyebileceğini göstermektedir.