Amaç: Nöroendokrin tümörler(NET), nöroendokrin sistem hücrelerinden köken alan heterojen bir neoplazm grubudur. Merkezimizde metastatik NET tanısı ile takip edilen Lu-177 tedavisinin etkinliğini değerlendirmeyi amaçladık.

Gereç-Yöntem: 2018- 2021 yılları arasında merkezimizde metastatik NET tanısıyla izlenen, Lu-177 tedavisi uygulanan 17 hastanın verileri elektronik ortamda retrospektif olarak incelendi. Hastalar en az 1 basamak tedavi alan ve en az 3 kür Lu-177 tedavisi alan hastalar çalışmaya dahil edildi. Median progresyonsuz sağkalım(PFS) ve toplam sağkalım (OS) süreleri hesaplandı. Hastaların takipleri Ga-68 PET/BT ve MR ile değerlendirildi.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların median tanı yaşı 59 (35-88) bulundu. Hastaların önceden aldıkları tedavilerde; okreotid, lanreotid, kapesitabin,temazolomid,evorilumus tevdavileri vardı. Primer lokalizasyon olarak 5 (%29) pankreas, 2 (%11) akciğer, 1 (%5,8) jejunum, 1 (%5,8) safra, 1 (%5,8) paraganlioma, 1(%5,8) mide, 1 (%5,8) kolon, 3 (%17,6) tanesinin primeri bilinmiyor idi. Hastaların 16/17 karaciğer 10/17 kemik 6/17 Lenf nodu 5/17 mezenter 1 over 1 kalp metastazı vardı. 5 hastanın grade-1, 10 hastanın grade-2, 2 hastanın grade-3 tümörü vardı. 3 hasta da grade 3-4 myelosupresyon gelişti. Tanı anından Lu-177 tedavisi başlayana kadar geçen süre median 20 ay (%95 Cl 15-25) idi. PFS ve OS 9 ay (%95 Cl 8-18), 18 ay (%95 13-28), sırasıyla hesaplandı. 3 hastamızda progresyon yoktu ve 7 hastamız hala yaşamaktadır. 14 hasta da NGS (likit biopsi) paneli yollandı. 5(%35) hastada mutasyon saptanmadı. 9 (%64) hastada mutasyon saptandı. Bu mutasyonlar 4 hastada RET, 1 hastada PDFRA, 2 hastada SDHC, 1 hastada SDHA 1 hastada SDHB idi.

Sonuç: Metastatik nöroendokrin tümörlü hastaların gerçek yaşam verilerini sunduk. Netter-1 çalışmasına göre gerçek yaşam verilerimizin daha kısa süreli olması primer lokalizasyon olarak heterojen bir grup almamızla ilişkili olabilir. Lu-177 tedavisi verilen hastalarda Likit NGS ile saptanan mutasyonların prognostik, prediktif önemini ve primer lokalizasyonuna göre tedavi etkinliğini değerlendirmek için çok daha fazla hasta sayısı içeren prospektif çok merkezli çalışmalara ihtiyaç vardır.