Amaç: FOLFİRİNOX ve gemsitabin/nab-paklitaksel (GnP) rejimleri ileri evre pankreas duktal adenokanseri (PDAK) için standart birinci basamak tedavi olarak önerilmektedir. Ancak bu rejimlere verilen yanıtın prognostik biyobelirteçlerine ve klinik sonlanım açısından iki rejimin birbiriyle karşılaştırmasına ilişkin veriler net değildir. Bu çalışmanın amacı ileri evre pankreas kanseri olan hastalarda taksan direncini gösteren sınıf III β-tubulin (TUBB3) ve gemsitabin yanıtıyla ilişkili olan human equilibrative nucleoside transporter 1 (hENT1) ekspresyonunun prognostik ve prediktif etkisini araştırmaktır.
Yöntem: Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Medikal Onkoloji Bilim Dalı`na Ocak 2013 ile Mart 2022 tarihleri arasında başvurup ileri evre PDAK tanısı alan 106 hasta dahil edildi. Tümör dokularında TUBB3 ve hENT1 ekspresyonu H-skoru ortanca değerine göre düşük veya yüksek olarak ikiye ayrıldı. TUBB3 ve hENT1 beraber kullanılarak oluşturulan kombine biyomarker skoruna göre TUBB3düşük ve hENT1yüksek olan grup `yüksek`, TUBB3düşük ve hENT1düşük veya TUBB3yüksek ve hENT1yüksek olan grup `orta` ve TUBB3yüksek ve hENT1düşük olan grup `düşük` skor olarak tanımlandı.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 106 hastaya ait demografik ve klinik özellikler Tablo 1`de gösterilmiştir. Çalışmaya katılan hastaların ortanca progresyonsuz sağkalımı (PFS) 6.83 ay bulunurken, ortanca genel sağkalım (OS) 12.06 ay olarak bulundu. GnP rejimi alan 68 hastada kombine biyomarker skorunun yüksek olması daha uzun PFS (8.76 ay vs. 3.1 ay, p<0.001), daha uzun OS (17.90 ay vs 15.66 ay, p=0.031) ve daha yüksek hastalık kontrol oranı (DCR) (%84.2 vs %39.6, p=0.001) ilişkiliydi. Çok değişkenli analizde; `yüksek` kombine biyomarker skor yaş, cinsiyet, tümör lokalizasyonu, tanı anındaki evre, tedavi basamağı ve ECOG`tan bağımsız olarak daha uzun PFS (HR:0.33, %95GA:0.18-0.60, p<0.001) ve OS (HR:0.46, %95GA:0.24-0.88, p=0.020) ile ilişkili bulundu.
Sonuç: Bu bulgular, TUBB3 ve hENT1 ekspresyonunun kombinasyonunun ileri evre pankreas kanseri olan hastalarda kemoterapi yanıtını ve prognozu öngören yeni bir belirteç olarak kullanılabileceğini düşündürmektedir. Bu kombinasyonun rutin klinik kullanımından önce prospektif çalışmalarla doğrulanması gerekmektedir.