Amaç: Kanser ilişkili enflamasyonun, tümör progresyonunda önemli rol oynadığına dair kanıtlar giderek artmaktadır. Bu çalışmada iyi diferansiye gastroenteropankreatik nöroendokrin tümör (GEP-NET) tanılı hastalarda pan-immun inflamasyon değeri (PIV)`nin genel sağkalım (GSK) ile ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlandı.
Gereç-Yöntem: 2000–2022 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıbbi Onkoloji polikliniğinde GEP-NET tanısı ile takibe alınmış hastalar retrospektif olarak tarandı. Hastaların tanı anındaki evreleri AJCC 8. baskı dikkate alınarak kaydedildi. 2019 öncesi tanı alan hastaların tümör derecesi tek patolog tarafından güncel DSÖ sınıflaması kullanılarak revize edildi. Hemogram parametreleri kullanılarak PIV [(Nötrofil10*3/uLxPlatelet10*3/uLx Monosit10*3/uL)xLenfosit10*3/uL] hesaplandı. PIV eşik değeri olarak ortalama değer alındı.
Bulgular: Çalışmamıza 86 hasta dahil edildi. Hastaların 42` si (%48,8) kadın, 44` ü (%51,2) erkek cinsiyet olup ortalama yaş 59,5 olarak saptanmıştır. Primer tümör bölgelerine göre dağılıma baktığımızda 42`sini (%48,8) pankreas, 23`ünü (%26,7) mide oluşturmaktadır Tanı anında hastaların 47`sinde (%54,6) metastaz saptandı. 54 hasta (%62,8) G2, 25 hasta (%29,1) G1 ve 7 hastanın(%8,1) ise G3-NET olduğu kaydedildi. PIV eşik değerine göre (456,6) yüksek riskli grupta olan hastaların GSK süreleri düşük riskli hastalara göre istatiksel olarak anlamlı bir şekilde daha düşük bulundu (>456,6 (yüksek risk) ortanca GSK=85,9 ay, <456,6 (düşük risk) ortanca GSK=132,1 ay, p=0,013). Yüksek riskli PIV grubundaki hastalarda mortalite riski düşük risk grubundaki hastalara göre 2,3 kat daha fazla saptandı (HR=2,3 %95 GA(1,2-4,6), p=0,016).
Sonuç: Çalışma sonuçlarımız, iyi diferansiye GEP-NET tanılı hastalarda PIV`ın prognostik bir belirteç olabileceğini düşündürmektedir. Güncel sınıflamaya göre belirlenen iyi diferansiye GEP-NET`lerde PIV ile sağkalım ilişkisi ilk kez bu çalışmada saptanmış olması sebebiyle, çalışma sonuçlarımız literatüre önemli bir katkı sağlamaktadır.