Amaç: Kolon kanserli hastalarda prediktif ve prognostik açıdan yeni ve tamamen doğrulanmış testlerin kliniğe uygulanmasına dönük ihtiyaç devam etmektedir. Çalışmamızda, Immun skor`un (IS) prognoz ile ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlandı.
Gereç-Yöntem: 2011-2015 yılları arasında kolon kanseri nedeniyle opere olan Evre II-III kanseri olan toplam 177 hasta çalışmaya dahil edildi. Çalışmamızda adjuvan tedavi kararında patolojik parametrelerin yanı sıra immun skore parametrelerinde kullanılan CD3+,CD8+, CD 20+ B lenfosit infiltrasyonunun yoğunluğu, PDL1 ekspresyonu ve PDL1 ekspresyonu ile TIL kompozisyonun ilişkisi incelendi. Preparatlarda tümör içi ve invaziv alan sınırındaki yangısal hücreler ile tümör hücrelerindeki boyanmalar değerlendirilmiştir. Güncel literatür kurallarına uygun immun skorlama yapılmış, PDL-1 boyanmaları için kombine pozitif skor (CPS) hesaplanmıştır.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların 71(%40) kadın 106 (%60) erkekti. Hastaların ortalama yaşı 66.9(+/- 11) saptandı. Immun skor(IS) ile PDL-1 CPS, tümör evresi, lenf nodu metastazı ve lenfovasküler invazyon arasında anlamlı ilişki saptandı p<0,05. Diğer yandan IS ile diseke edilen lenf nodu sayısı, tümör infiltre lenfosit yoğunluğu, tümör tomurcuklanması, perinöral invazyon varlığı, tümör diferasiasyon derecesi, pT, diseke edilen lenf nodu sayısı ve cinsiyet arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Yüksek IS artan genel sağ kalım süresi ile ilişkili saptandı p<0,0001. Ayrıca genel sağ kalım ile pT, pN, LVI, PNI, obstrüksiyon-perforasyon varlığı ve yaş arasından da anlamlı ilişki saptandı. Ancak sağ kalım ile tümör diferasiasyonu, TIL derecesi ve tümör tomurcuklanması arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Diğer yandan Evre II ile Evre III tümörlerinde sağ kalım açısından fark saptanmadı.
Sonuç: Çalışmamız literatürle uyumlu olarak IS skorlama sisteminin klinik uygulamada halihazırda kullanılan prognostik belirteçlerden bağımsız olarak prognostik tekrarlanabilir, kantitatif bir immün testi oduğunu desteklemektedir. Kolon kanseri ve diğer solid organ tümörlerinde IS testinin klinik uygulamada daha fazla yer bulacağını düşünüyoruz.