Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

TTOD 2023
Sunum No: S-041
Jinekoloji

Tek merkez uterin karsinosarkom deneyimi: genel özellikler, prognoza etki eden faktörler

Hatice Bölek1, Merih Yalçıner1, Elif Berna Köksoy1

1 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Ankara

Görüntüleme: 164
 - 
İndirme : 75

Amaç: Uterin karsinosarkom, tek bir malign epitel klondan köken alan karsinomatöz ve sarkomatöz komponentleri aynı anda bulunduran, bütün uterin kanserlerin %5`inden azını oluşturan nadir bir kanserdir. Genellikle ileri yaşta görülen, agresif seyreden bu hastalık endometriyal karsinomlarla benzer risk faktörlerine sahiptir. Bu çalışmada merkezimizde takipli uterin karsinosarkom hastalarının genel özellikleriyle prognoza etki edebilecek faktörlerin değerlendirilmesi planlanmıştır.

Gereç-Yöntem: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı`nda 01.01.2011- 31.12.2021 tarihleri arasında tanı alıp takip edilmiş ve verilerine ulaşılabilen uterin karsinosarkom hastaları çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların demografik, klinik özellikleriyle nüks ve genel sağ kalıma etkisi olan faktörlerin değerlendirilmesi planlanmıştır.

Bulgular: Çalışmaya 33 hasta dahil edilmiştir. Medyan yaşı 62 (çeyrekler arası fark=10,5) olan hastaların %97`si (n=32) postmenopozal, %90,9`unda (n=30) başvuru nedeni anormal uterin kanamaydı. İki hasta başlangıçta metastatikti, kalan 31 hastanın tamamına cerrahi yapılmıştı (Tablo 1). Hastaların 14`ünde (%45,2) lenfovasküler invazyon (LVI), 15`inde (%48,4) myometriumda ½`den fazla invazyon, 14`ünde (%45,2) servikal invazyon, 5`inde (%16,1) adneksiyal invazyon mevcuttu. En sık saptanan karsinom tipi seröz karsinom, sarkom tipi ise rabdomyosarkomdu. Cerrahi olan 33 hastanın 11`inde (%35,5) nüks gelişti. Nükse kadar geçen süre medyan 12,6 aydı (min-max=1,1-118). LVI, servikal invazyon veya akneksiyal invazyon varlığı nükssüz sağkalımı (RFS) azaltmaktaydı (Tablo 2). Aynı patolojik özellikler Cox regresyonla incelendiğinde servikal invazyon varlığının RFS`yi azalttığı görüldü (Tablo 3). Cerrahi olan hastalarda medyan genel sağkalım (OS) 18,9 aydı (min-max=1,1-118) ve myometriumda ½`den fazla invazyon, servikal invazyon veya akneksiyal invazyon univariate analizde OS`yi azaltmaktaydı (Tablo 2). Cox regresyonla incelendiğinde servikal invazyon varlığı OS`yi azaltmaktaydı (Tablo 4).

Sonuç: Litaratürle uyumlu olarak ileri yaş hastalardı ve en sık semptom anormal vajinal kanamaydı. Servikal invazyon varlığı hem RFS hem de OS`de azalmayla ilişkili bulunmuştur. Önceki çalışmalarda evre, lenfovasküler invazyon, myometriyal inzyonunun derecesi, gross rezidüel tümör varlığı ve geç menopoz prognozla ilişkili bulunmuştur. Hastalık evresi ile tedavilerin heterojen olması ve menopoz yaşı bilinmediği için bu değişkenlerin prognoz üzerine etkisi değerlendirilememiştir.


Anahtar Kelimeler : karsinosarkom, uterin kanser, prognoz