Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

TTOD 2022
Sunum No: S-035
Diğer

Solid tümörlerin yönetiminde likit biyopsinin rolü

Nazlı Bozman1, Mustafa Yıldırım2, Özlem Nuray Sever2, Dilek Aktaş3

1 Serbest Araştırmacı, Gaziantep
2 SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD. Tıbbi Onkoloji Bölümü, Gaziantep
3 Damagen Genetik Tanı Merkezi, Çankaya-Ankara

Görüntüleme: 179
 - 
İndirme : 71

Amaç: Günümüzde `Likit Biyopsi` pek çok kanserin tanı ve tedavisinde yer almakta; erken tanı, tedavi etkinliğinin belirlenmesi, hedefli tedavilerin saptanması ve rezistans mekanizmaların anlaşılmasında önemli rol oynamaktadır. Yeni nesil dizileme (NGS) teknolojilerinin geliştirilmesi ve bu teknolojiler ile dolaşımdaki serbest tümör DNA (ctDNA)`larının analizleri çok önemli gelişmelere neden olmuştur.

Gereç-Yöntem: Bu çalışma Gaziantep merkezli olmak üzere tek bir merkezden yapılmış ve çalışmada 54 kanser hastası yer almıştır. Hastalardan alınan kan örnekleri Circulogene Theranostic (USA) tarafından analiz edilmiş ve kendi patentli LISA teknolojileri ile cfDNA ve cfRNA izolasyonları yapılmıştır. cfDNA`lar NGS teknolojileri ile Illumina platformunda kanserle ilişkili 88-gen analizi (Circulogene NGS Somatic Panel), cfRNA`larla PDL1 ekspresyonu, ALK ve ROS1 füzyon genleri analizleri ve fragment analizleri ile MSI incelenmiştir.

Bulgular: Bu çalışmada; akciğer, meme, kolorektal, safra yolları, gastrik, prostat, pankreas kanserleri ve melanoma olmak üzere 54 kanser hastası yer almıştır. Hastalarımızın kadın/erkek oranı 19/35, yaş ortalaması 57.5 (29-86)`tir. PDL1 ekspresyonu saptanan hasta sayısı 15 (%25.9), MSIH olan hasta 4 (%5.5), immünoterapi önerilen hasta sayısı 19 (%35.18), toplam tedavi önerilen hasta sayısı 35 (%64.81)`di. Belirlenen moleküler patolojilere göre tedavi önerilen hastalarda; PDL1-ekspresyonu (13 hasta), MSIH (3 hasta), EGFR (4 hasta), EGFR+PDL1 (2 hasta), EGFR+MSIH (1 hasta), FBXW7 (1 hasta), AR (2 hasta), RB1 (1 hasta), TP53 (5 hasta), KRAS-NRAS (1 hasta), PIK3CA (1 hasta), VHL (1 hasta), BRAF (1 hasta) izlenmiştir. Çalışma grubunda ağırlıklı olarak akciğer kanseri (31 hasta, %57.4) yer almıştır. Elde edilen moleküler patolojiye dayanılarak tedavi önerilen akciğer kanserli hastamız 21 (% 67.74)`dir.

Sonuç: Moleküler testler geleneksel olarak taze doku veya parafinize edilmiş örneklerden çalışılmaktadır. Likit biyopsi olarak adlandırılan kan bazlı testler daha az invaziv ve ucuz bir şekilde genotiplendirme fırsatı sağladıklarından popülerlikleri giderek artmaktadır. Likit biyopsiler, hedeflenen ajanlara klinik yanıtı öngören sonuçlar verebilir. Çalışmamız solid tümörlerden özellikle akciğer kanserli hastalarda tedavi kararlarını verirken likit biyopsinin yararlı olabileceğini göstermektedir.


Anahtar Kelimeler : likit biyopsi, solid tümör, tedavi