Amaç: Regorafenib, metastatik kolorektal kanserde fluoropirimidin, okzaliplatin, irinotekan bazlı kemoterapi, bir basamak anti-VEGF tedavi ve RAS wild olan olgularda anti-EGFR tedavi sonrası progresif hastalıkta kullanılan oral bir multikinaz inhibitörüdür (1). Faz III CORRECT çalışmasında, standart tedaviler sonrası progrese olmuş metastatik kolorektal kanserli hastalarda Regorafenib altında median genel sağkalım 6,4 ay (3,6-11,8 ay) bulunmuştur (1). Regorafenib ilişkili en sık görülen yan etkiler hipertansiyon, el-ayak sendromu, cilt döküntüsü, halsizlik, anemi, hipofosfatemi, hepatotoksisite, diyare ve stomatit olarak sayılabilir (2). Burada, Regorafenib altında yaklaşık 6,5 yıldır radyolojik stabil hastalıkla izlediğimiz ve tedavinin 19. ayından itibaren hipomagnezemik seyreden bir olgumuzu sunmayı amaçladık.
Olgu: 42 yaşında, erkek hasta; 04/2014`te diyare ve hematokezya ile yapılan rektoskopi ile rektum adenokarsinomu tanısı almıştır. T3N2M0 olarak değerlendirilen hastaya neoadjuvan kemoradyoterapi sonrası 07/2014`te total kolektomi yapılmış; patoloji FAP zemininde gelişmiş senkron transvers kolon adenokarsinomu (pT3N0) ve rektum adenokarsinomu (ypT2N0) olarak raporlanmıştır. 08/2014-01/2015 arasında adjuvan FOLFOX uygulanan hastanın 07/2015`te yapılan BT`sinde periton nüksü izlenmiş ve FOLFİRİ + Bevasizumab tedavisi başlanmıştır. K-RAS mutant olan hastanın 10/2015`teki BT`sinde peritoneal implantlarda ve perirektal lenf nodlarında progresyon izlenmesi üzerine 10/2015`te regorafenib tedavisine geçilmiştir. 12/2015`teki BT`de parsiyel yanıt alınmış; 02/2016`dan beri ise radyolojik stabil hastalık ile regorafenib altında izlemi devam etmektedir. Hastada 06/2017`de, regorafenib tedavisinin 19. ayında hipomagnezemi ortaya çıkmıştır, ilk hipomagnezemik değeri 1,4 mg/dl ölçülmüştür. Oral magnezyum replasmanına rağmen, izlemde 0,4 mg/dl`ye kadar derinleşen magnezyum düzeyleri saptanmış, derin hipomagnezemi dönemlerinde intravenöz magnezyum desteği verilmiştir. 03/2022`deki son magnezyum değeri 1,53 mg/dl`dir, stabil hastalık ile regorafenib ve oral magnezyum desteği ile tedavisi devam etmektedir.
Sonuç: Regorafenib ilişkili hipokalsemi, hipofosfatemi, hipokalemi ve hiponatremiye nazaran
hipomagnezemi gelişimi daha nadir bildirilen bir yan etkidir (3). Olgumuzda regorafenib ile elde
ettiğimiz 6,5 yıllık stabil hastalık yanıtı, klinik pratiğimizin oldukça üzerindedir. Regorafenib alan
diğer hastalarımızda bu olgumuzdaki kadar belirgin hipomagnezemi gözlememiş olmamız,
hipomagnezeminin klinik yanıt ile ilişkili olabileceğini düşündürmüştür.