Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

TTOD 2022
Sunum No: P-170
Gastrointestinal sistem

Nöroendokrin Tümörlerde Heterojenite: İki Olgu Sunumu

Cansel Var1, Tansel Çakır2, Özgür Açıkgöz1, Ebru Karcı1, Özcan Yıldız1

1 İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı, İstanbul
2 İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı, İstanbul

Görüntüleme: 243
 - 
İndirme : 82

Amaç: Nöroendokrin tümörlerde intratümoral heterojenite sıklıkla karşılaşılan sorunlardandır. Nükleer tıp görüntüleme yöntemleriyle tümör heterojenitesi belirlenebilir ve tedaviyi yönlendirebilir. Bu durumu iki olgu üzerinden göstermeyi amaçladık.

Olgu 1: 53 yaşında erkek hastada ultrasonografi ve BT`de insidental olarak multipl karaciğer lezyonları bulundu. Karaciğer midklavikuler hatta 20 cm olarak ölçüldü. Diğer muayene bulguları normaldi. Özgeçmişinde tip iki diyabetes mellitus ve hipertansiyon vardı. Oral antidiyabetik kullanıyordu. Ailesinde kanser öyküsü bulunmamaktaydı. Karaciğerdeki lezyonlardan biyopsi alındı ve patolojisi nöroendokrin tümör (NET) G3 (Ki-67 proliferasyon indeksi:%21) olarak bulundu. İleri tetkiklerde primer tümörün pankreas kuyruğunda olduğu görüldü. Galyum-68 PET-BT'de primer odakta Ga-DOTATATE tutulumu, karaciğerde ise FDG tutulumu daha baskın olarak izlendi. Tedavide ilk seride kapesitabin-temozolamid (CAPTEM) + lanreotid verildi. Karaciğer lezyonlarının progrese olduğu saptanınca FOLFOX+lanreotid`e geçildi. 3 ay sonraki MR görüntülemede bir metastatik lezyonun progrese olduğu saptanınca sunitinib, bir sonraki progresyonda streptozosin ardında da everolimus uygulandı. Tümör progresyonu ve karaciğer yetmezliği sebebiyle hasta kaybedildi.

Olgu 2: 64 yaşında erkek hasta non-Hodgkin lenfoma nedeniyle evreleme için kemik iliği biyopsisinde NET tespit edildi. Karaciğerin palpabl ve düzensiz konturlu olması dışında muayenesi normaldi. Özgeçmişinde sarkoidoz, sol testiste diffüz büyük B hücreli lenfoma vardı. Ailede kanser öyküsü bulunmamaktaydı. Toraks ve abdomen BT`lerinde görülen yaygın lenfadenopatiler ve akciğer nodülleri nedeniyle mediastenden alınan biyopside NET (Ki-67 proliferasyon indeksi:%5) tespit edildi. Galyum-68 PET/BT istendi. Tedaviye lanreotid ile başlandı. Bir sene sonra mediastinal lenf nodlarında progresyon görülünce tedaviye lutesyum eklendi. İki yıl takipsiz kalan hasta karaciğer metastazlarında progresyon sebebiyle onkoloji polikliniğine başvurdu. Galyum-68 PET/BT'de karaciğerde metastaz tespit edildi. Alınan karaciğer biyopsisinde NET (Ki-67 proliferasyon indeksi:%9) tespit edildi. Kontrolde görülen sol hiler lenf nodlarındaki progresyonu patolojik olarak yine NET progresyonu lehineydi. Hastaya CAPTEM uygulandı ve halen progresyonsuz takip edilmektedir.

Sonuç: Bu iki olguda daha düşük Ki-67 proliferasyon indeksine sahip olan NET`lerin DOTATATE, yüksek olan bölgelerin ise FDG tutulumunun baskın olduğu görüldü. Bu durum tümör heterojenitesi olarak yorumlandı.


Anahtar Kelimeler : nöroendokrin tümör, olgu sunumu, tümör heterojenitesi