Amaç: Tanı anında akciğer kanserlerinin yaklaşık %50`si metastatiktir ve tiroid iyi kanlanmasına rağmen karsinomların metastaz yaptığı nadir bir organdır. Burada tiroid metastazlı 49 yaşındaki ALK (+) KHDAK olgusunda ALK inhibitörü ile primer lezyonda minimal yanıt varken tiroidde biyopsi ile kanıtlanmış tam patolojik yanıt alınmış vakayı sunduk.
Olgu: 49 yaşında erkek hastaya nefes darlığı nedeniyle göğüs hastalıklarına başvurusu sonrası akciğerde kitle tespit edilerek tanısal işlem sonrası akciğer adenokarsinom tanısı konuldu. Yapılan PET-BT de her iki akciğer, mediasten ve tiroidde tutulum saptandı. Yapılan tiroid biyopsisi metastaz olarak geldi. Hastanın parafin dokudan bakılan genetik incelemesinde EML4-ALK pozitif gelmesi üzerine hastaya alk inhibitörü olan Alektinib tedavisi başlandı. Tedavi sonrası yapılan PET-BT görüntülemelerde primer akciğerdeki lezyonun hafif yanıtlı olduğu tiroiddeki metastazın ise kaybolduğu gözlendi. Re-biyopsi ile de tiroiddeki patolojik tam yanıt gösterildi. Daha sonraki takiplerinde tiroidde tutulum gözlenmezken primer lezyonda hızlı progresyon gelişti ve hasta kaybedildi.
Sonuç: Küçük hücreli dışı akciğer kanserinin tiroide metastaz yapması nadirdir ve çok az vaka
bildirilmiştir. EML4-ALK füzyonu küçük hücreli dışı akciğer karsinomlarında %3-%5 bildirilmiştir.
ALK pozitif hastalar alk inhibitör tedavilerine iyi yanıt verip diğer metastatik akciğer adenokanserli
hastalara göre daha iyi prognozludur. Bizim vakamızda primer lezyonun yanıtının kötü ve tiroiddeki
metastazın tam yanıtlı olması tümör heterojenitesi ile ilişkili olduğu düşünüldü. Bu durum ALK
pozitif klonların primer lezyonda az olup tiroide metastaz yapan klonun ALK (+) klon olmasıyla
ilişkili olabilir. Tiroidin primer kanserlerinde de ALK pozitif klonlar görülebilmekte ve bu klonların
tiroide afinitesi de daha yüksek olabilmektedir. Nadir görülen tiroid metastazlı olgumuzda olduğu
gibi tümör heterojenitesi tedavi yanıtlarındaki miks yanıtların önemli sebebidir.