Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

TTOD 2022
Sunum No: P-155
Diğer

Kronik Plevral Efüzyonu Olan Hastada İnflamasyon Zemininde Gelişen Fibrin İlişkili EBV Pozitif B Hücreli Lenfoma

Arif Akyıldız1, Fatih Kuş1, Fatma Alev Türker1

1 Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü, Medikal Onkoloji Bilim Dalı, Ankara

Görüntüleme: 194
 - 
İndirme : 57

Amaç: Fibrin ilişkili büyük B hücreli lenfoma (Fİ-BBHL), diffüz büyük B hücreli lenfomaların (DBBHL) oldukça nadir görülen formudur. Fİ-BBHL, Epstein-Barr virüsü (EBV) ile enfekte lenfositlerin dokularda aşırı derecede proliferasyonu ile karakterize; EBV ilişkili lenfoproliferatif bir hastalıktır[1]. Fİ-BBHL en yaygın olarak vücut boşlukları (ör. psödokistler) ve yabancı cisimler (yapay kalp kapakçıkları) gibi immünolojik olarak sekestre ve fibrinojen birikmiş alanlarda gelişir. Fİ-BBHL genellikle bu bölgelerden alınan örneklerde tesadüfen saptanır[2]. Olgumuzda da akciğer kanseri sebebiyle pnömonektomi olan hastada gelişen kronik plevral efüzyonun örneklemesi sonrası tesadüfen saptanan kronik inflamasyon zemininde EBV pozitif Fİ-BBHL vakası takdim edilecektir.

Olgu: Fibrin ilişkili büyük B hücreli lenfoma (Fİ-BBHL), diffüz büyük B hücreli lenfomaların (DBBHL) oldukça nadir görülen formudur. Fİ-BBHL, Epstein-Barr virüsü (EBV) ile enfekte lenfositlerin dokularda aşırı derecede proliferasyonu ile karakterize; EBV ilişkili lenfoproliferatif bir hastalıktır[1]. Fİ-BBHL en yaygın olarak vücut boşlukları (ör. psödokistler) ve yabancı cisimler (yapay kalp kapakçıkları) gibi immünolojik olarak sekestre ve fibrinojen birikmiş alanlarda gelişir. Fİ-BBHL genellikle bu bölgelerden alınan örneklerde tesadüfen saptanır[2]. Olgumuzda da akciğer kanseri sebebiyle pnömonektomi olan hastada gelişen kronik plevral efüzyonun örneklemesi sonrası tesadüfen saptanan kronik inflamasyon zemininde EBV pozitif Fİ-BBHL vakası takdim edilecektir.

Sonuç: Kronik plevral efüzyon; pnömonektomi sonrası gelişebilmekle birlikte bir çok hasta yıllarca stabil olarak seyretmektedir. Bu sıvıların tesadüfi örneklemelerinde EBV pozitif Fİ-BBHL `ye insidental olarak nadiren rastlanılmaktadır. Bu gruptaki lezyonların bir kısmı klinik olarak agresif seyrederken; daha indolan klinik seyre sahip antitelerde tanımlanmıştır. Bu lezyonların da sitomorfolojik bulgularının yüksek dereceli lenfoma özellikleri sergilediği; ancak seyirlerinin daha yavaş olduğu bildirilmektedir. Hiçbir klinik bulgusu olmayan kronik plevral efüzyonu olan hastalarda sitolojik inceleme gerekliliği bilinmemektedir. Literatürde bizim vakamız gibi tesadüfen saptananan Fİ-BBHL olgularının olduğu bilindiğinden; daha fazla sayıda kronik inflamatuar sıvı örneklemeleri ile yapılan çalışmalara ihtiyaç vardır.


Anahtar Kelimeler : Fibrin İlişkili Lenfoma, Kronik Plevral Efüzyon