Amaç: Kadınlarda meme kanseri en çok kanser türüdür. Kanser tarama programları ile hastalık, metastaz olmaksızın erken dönemde tespit edilebilmektedir. Ancak bu hasta grubunun% 30'unun takibinde uzak metastazlar tespit edilecektir. Metastazın en yaygın alanları kemikler, akciğerler, beyin ve karaciğerdir. İzole dalak metastazı çok nadirdir ve literatürde çok az vaka vardır. Biz de, olgu sunumu olarak izole asemptomatik dalak metastazı ile başvuran HER-2 pozitif invaziv lobuler karsinom hastasını sunuyoruz.
Olgu: Stage IIIC ER (-), PR (-), HER-2 +++ Evre IIIC invaziv lobuler karsinomu tanısıyla neoadjuvan 4 kür adriamisin+siklofosfamid, 4 kür dosetaksel+transtuzumab neoadjuvan tedavisini aldıktan sonra modifiye radikal mastektomi olup patolojik komplet tam yanıt alınan hasta adjuvan transtuzumab tedavisini tamamladıktan sonra üç ayda bir rutin poliklinik takibine alınıyor. Yapılan ikinci poliklinik kontrolünde tümör marker yüksekliği (CEA 17 ng/ml) nedeniyle ileri tetkik edilen hastanın yapılan pet-ct sinde şüpheli izole asemptomatik dalak metastazı saptanılıyor (fig 1). Yapılan FNA biyopsi sonucu da; meme karsinom metastazı ER (-), PR (-), HER-2 +++ olarak geliyor ve hastaya Paclitaxel + trastuzumab+pertuzumab tedavisi başlanıyor.
Sonuç: Onkoloji hastalarının takiplerinde dalakta şüpheli bir lezyon görüldüğünde ilk düşünülmesi
gereken metastazdır. Metastaz haricinde; granülomatöz hastalıklar, hemanjiom, hamartom veya
lenfoma gibi sekonder malign hastalıklar ayırıcı tanıda bulunulmalıdır. Primer invaziv meme
kanserlerinin %15-20 sinde HER-2 amplifikasyonu veya overekspresyonu görülmektedir ve bu
grupta nüks ve ölüm görülme oranı daha yüksektir. Bu grup hastalığın en sık metastaz yaptığı
bölgeler; akciğer, karaciğer, beyin ve kemiklerdir. Teknolojinin ilerlemesi ile asemptomatik
lezyonların tespit edilme oranları da artmıştır. Bizim vakamızda da tümör markerlarının
yüksekliğinden şüphelenilerek batın ultrasonografi çekilmiş herhangi bir lezyon izlenilmemiştir.
Şüphenin devam etmesi üzerine yapılan PET-CT de izole dalak lezyonu saptanılmıştır. Bu durum
invaziv meme karsinomu seyrinde nadir görülen bir durumdur ve literatürde çok az sayıda vaka
raporu bildirilmiştir.