Amaç: Kanser hastalarının surveyinin uzaması sonucu takiplerinde yeni malignite gelişme olasılığı artmıştır (1, 2). Kanser tedavisi alan hastalar normal popülasyona göre ikincil malignite gelişimi için %20 artmış risk altındadır (3) İlk malignite tanısı sonrası 6 ay içinde ikinci malignite tanısı alan olgular senkron, 6 ay sonrasında tanı alanlar ise metakron malignite olarak tanımlanır (4). Senkron ve metakron kanser insidansı çalışmalarda % 0,52 ila %11,7 arasında gösterilmiştir (4). Olguların yönetiminde kanser gelişim mekanizmalarının ve risk faktörlerinin bilinmesi önem taşır. Triple senkron primer malign neoplazm olguları nadir görülmektedir. Üretelyal karsinom, küçük hücreli akciğer karsinomu, rektum adenokarsinomu tanısı alan olgumuzu sunuyoruz.
Olgu: Sistemik hastalığı olmayan 52 yaşında kadın hasta, sağ yan ağrısı nedeni tetkik edilirken Kasım 2021` de batın MR görüntülemesinde sağ üreterde divertiküler yapılanma ve bu düzeyde 1,5 cm kalınlığa ulaşan kontrastlanma saptandı (şekil 1). Ocak 2022` de sağ nefroüreterektomi yapılan hastanın patoloji sonucu yüksek dereceli papiller üretelyal karsinom (pT4NxMx) olarak raporlandı. Adjuvan tedavi almak üzere kliniğimize yönlendirilen hastaya evreleme amaçlı görüntüleme planlandı. Toraks BT` sinde sol akciğer alt lob süperior segmentte 36*27 mm boyutunda kitlesel lezyon, sol hiler metastatik LAP (şekil 2), batın MR görüntülemede karaciğerde metastatik kitle lezyonları, psoas kası komşuluğunda metastatik kitle (şekil 3) saptandı. PET görüntüleme ek olarak rektumda artmış tutulum olan hastaya yapılan kolonoskopide rektumda kitle görüldü. Bronkoskopik biyopsi sonucu küçük hücreli akciğer karsinomu, kolonoskopik biyopsi sonucu rektum adenokarsinomu, karaciğer metastatik odak biyopsi sonucu ise küçük hücreli akciğer karsinomu metastazı olarak raporlandı. 30 paket yıl sigara öyküsü olan hastanın babasının akciğer kanseri, kız kardeşinin meme kanseri tanılı olduğu öğrenildi. Genetik araştırma planlanan hastaya sisplatin, etoposit tedavisi başlandı.
Sonuç: Multiple primer tümörler nadir görülmekle birlikte, hastanın prezentasyonuna göre
farkındalık ve primer malignite kuşkulu odaklardan patolojik tanı önemlidir. Hasta bazlı ve
multidsipliner yaklaşım gereken popülasyonda, genetik ve çevresel faktörlerin araştırılması
olguların yönetiminde yol gösterici olacaktır.