Amaç: Renal hücreli kanser (RHK), kanserlerin % 2-3 ünü oluşturmakta olup giderek insidansı artan, morbidite ve mortalitesi yüksek bir tümördür. Biz bu çalışmada merkezimizde metastatik RHK tanısıyla takip edilen hastalarda sunitinib ve pazopanibin PFS ve OS`ye etkilerini karşılaştırmayı ve klinik-demografik özelliklerini araştırmayı amaçladık.
Gereç-Yöntem: Çalışmaya merkezimize 2010-2021 yılları arasında başvuran, metastatik veya sonradan metastatik olan RHK li 37 hasta retrospektif olarak dahil edildi. Hastaların klinikdemografik özellikleri SPSS 21 kullanılarak kayıt edildi. PFS ve OS Kaplan-Meier eğrileri kullanılarak analiz edildi.
Bulgular: Hastaların medyan yaşı 55 (35-83) yıldı ve 15 (% 40.5) hasta kadın, 22 (% 59.5) hasta erkekti. Hastalarımızın çoğunun (% 64.9) ECOG performans skoru 0-1idi. En az bir komorbid hastalığı olan 14 (% 37.8) hasta vardı ve hipertansiyon ön plandaydı. Hastaların 27 (% 73)`si başvuru anında metastatikti. Berrak hücre patolojisi olan 28 (%75.7) hasta vardı. 31 (% 83.8) hasta operasyon, 6 (% 16.2) hasta biyopsi ile tanı almıştı. Birinci basamakta 26 (% 70.3) hasta sunitinib tedavisi, 11 (% 29.7) hasta pazopanib tedavisi almıştı. Akciğer metastazı olan 17 (% 45.9), multiple metastazı olan 11 (% 29.7) hastamız mevcuttu. Birinci basamakta sunitinib alan hastaların median PFS 25.8 ay, medyan OS`ye ulaşılamamıştı. Ortalama OS ise 72 ay idi. Birinci basamakta pazopanib alan hastaların median PFS 34.4 ay, medyan OS 35.1 ay idi. Hem PFS (p:0.466) hem OS (p: 0.401) için sunitinib ve pazopanib arasında istatiksel fark bulunmadı. Genel hasta grubunda, berrak hücreli hastaların ve cerrahi yapılan hastaların hem PFS (sırayla p: <001, p: 0.011) hem de OS (sırayla p: <001, p: 0.005) daha uzundu ve istatiksel olarak anlamlıydı.
Sonuç: Metastatik RHK tanılı hastalarımızda birinci basamakta sunitinib alanlarda pazopanip
alanlara göre PFS ve OS de istatiksel anlamlılık yoktu ve literatüre benzer şekildeydi. Çalışmamızda
genç, opere ve berrak hüceli patolojili hastaların surveyi daha uzundu. Daha büyük hasta grupları
ile bu verilerin araştırılması literatüre ek katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.