Amaç: Oküler melanomların %95`i üveadan; geri kalan %5`lik kısım konjuktiva veya orbitadan köken alır. Üveal, konjuktival ve dermal melanomlar hem klinik hem de genetik açıdan oldukça farklıdırlar. Konjuktival melanom (KM), konjuktiva epitelinin bazal tabakasında bulunan melanositlerden köken alır. Risk faktörleri arasında daha önceden var olan konjuktival nevüs varlığı ve primer edinilmiş melanozis yer alır. Uzamış hordeolum nedeniyle takip edilen hastada saptanan KM olgumuzu paylaşıyoruz.
Olgu: 56 yaşında erkek hasta Temmuz 2021`de sol göz kapağında gelişen kaşıntı ve batma şikayetiyle göz hekimine başvurduğunda hordeolum teşhisi ile drop ile lokal tedaviler kullanmış. Şikayeti geçmemekle birlikte sol göz kapağının arkasında büyüyen kitle fark etmiş ve pitoz gelişmiş. Göz kapağında kitle nedeniyle Ağustos 2021`de opere edilen hastadan 3x3cm`lik kitle enükleasyon ile çıkarıldı. Histopatolojik değerlendirmesinde konjuktiva epiteli altında gelişim gösteren ve doku içinde çok sayıda lenfositin izlendiği solid neoplazm izlendi. İmmunohistokimyasal incelemede Melan-A, HMB45 ve Sox-10 ile pozitif boyanma gösteren dokunun Ki 67 indeksi %40 civarındaydı. PD-L1 neoplastik hücrelerde %70-80, komşu inflamatuar hücrelerde %15 pozitif boyanma gösterdi. Neoplastik dokunun canlı tümör alanları kazınarak izole edilen DNA, PCR ile değerlendirildiğinde BRAF-yabanıl tipte saptandı. Konjuktiva melanomu tanısı sonrası yapılan PET/BT taramasında sistemik tutulum izlenmedi. Hastaya operasyon bölgesine 35 gün radyoterapi uygulandıktan sonra izleme alındı. Hastamız kliniğimizde izlemine devam etmekte olup postop 8. ayda nüks ya da metastaz bulgusu saptanmamıştır.
Sonuç: Konjuktival melanomların %35`inde BRAF mutasyonu görülür ve bu mutasyon özellikle
güneşe maruz kalan alanlarda gelişen tümörlerde mevcuttur. KM primer tedavisi, tümörün geniş
eksizyonla çıkarılması ve ardından tümörün çıkarıldığı alana kryoterapi ve radyotearpi
uygulanmasıdır. KM en sık rejyonel lenf nodları, akciğer, karaciğer, cilde ve beyine metastaz yapar.
2 mm`den kalın veya primer edinilmiş melanozis ya da mevcut nevüsten değil de de novo gelişen,
komşu dokuya invazyon gösteren ve lokal rekkürrens izlenen tümörlerin prognozu daha kötüdür ve
bu hastalar daha yakın takip edilmelidir.