Amaç: Genellikle hastalar sarkom teşhisinden önce bir travma öyküsünden bahseder. İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda travma ile yumuşak hücreli sarkom gelişiminin arasında bağlantı olduğu desteklenmiş. Literatürde çok az sayıda bildirilmiş olan enjeksiyon sonrasında travmaya bağlı gelişen iğsi hücreli sarkom vakamızı paylaşıyoruz.

Olgu: 77 yaşında erkek hasta 1 yıl önce influenza aşısı yaptırdığı bölgede büyüyen ağrılı kitle nedeniyle hastaneye başvurdu. Büyüme aylar içinde gerçekleşti. Bilinen hipertansiyon ve kalp yetmezliği tanıları olan hastada bunun yanında her iki kolda kuvvet kaybı, denge kaybı ve baş dönmesi şikayetleri de vardı. Fizik muayenede sağ üst kol lateralinde yaklaşık 5x 5,5x9 cm ele gelen kitle mevcuttu. Çekilen MR görüntülemesinde deltoid kas içine uzanan 5x9 cm boyutlarında; heterojen kontrastlanma gösteren septalı multilobüler kitlesel lezyon ve infiltrasyon alanı izlenmesi üzerine kitleden biyopsi örneklemesi alındı.

Histopatolojisinde; miksoid zeminde,değişken sellülaritede iğsi-yıldızsı hücreler mevcuttu. %50`nin altında nekroz ve atipik mitoz (6/10 BBA) saptandı. İmmunohistokimyasal boyamalarda aktin ile fokal olarak boyanma gösterdi. Ki 67 proliferatif aktivitesi yaklaşık %25 idi. Patoloji sonucu grade 2 iğsi hücreli sarkom ile uyumlu geldi. Ortopedi tarafından sağ deltoid bölgesindeki kitle lokal geniş eksizyon ile çıkarıldı. Rezeksiyon metaryalinde 9x5x5,5 cm boyutta, krem sarı renkli, fokal kanama odakları ve miksoid alanlar içeren, düzgün sınırlı, etrafında fibröz kapsül bulunduran, solid heterojen görünümde lezyon dikkat çekti. Lezyonun cerrahi sınıra en yakın mesafesi 0,2 cm idi. Hastamızın adjuvan tedavisi doksorubisin ve ifosfamid olarak düzenlendi.

Sonuç: Yaralanma ve travma sonrası sarkom gelişimine yatkınlık ile ilgili yapılan çalışmalardaki geriye dönük incelemelerde enjeksiyon gibi tekrarlayan mikrotravmaların nadir olarak bazı hastalarda yumuşak doku sarkomuna yol açtığı sonucuna varılmıştır. Yapılan çalışmalarda bunun tek nedeninin travmanın kendisi olmadığı, bölge üzerinde tekrarlayan travmaların tekrarlayan inflamasyon yolağı aktivasyonuna neden olmasına bağlı olarak sarkomageneze yol açtığı düşünülmüştür.