AMAÇ Tümörler farklı bölgelerde ortaya çıkıyorsa, farklı bir histoloji veya morfoloji grubuna aitse, çoklu birincil maligniteler olarak kabul edilir ve sıklığı %2,4-%17 arasındadır.Malignite tanılı hastaların takiplerinde nadir de olsa yeni malign lezyonlar gelişebileceği için ilk önce larinks skuamoz hücreli karsinom tanısı alan,8 yıl sonra senkronize olarak akciğer ve kolon kanseri teşhisi koyduğumuz vakamızı sunmayı amaçladık.

OLGU SUNUMU Altmış beş yaşında erkek hasta, ses kısıklığı ile dış merkeze başvurmuştur.Larinks bakısında glottik,sol kord orta 1/3 kısmında kitle izlenmiş parsiyel larenjektomi yapılmıştır.Patolojisi `orta derece diferansiye skuamoz hücreli karsinom`olarak rapor edilmiş(T1N0M0) hasta tedavisiz izleme alınmıştır. Takiplerinin sekizinci yılında öksürük, balgam şikayeti ile başvurdu.Akciğer grafisinde hiler dolgunluk, sağ akciğer orta zonda nodül saptanması üzerine hastaya akciğer tomografisi planlandı. Mediastande multiple hipodens lenf nodları, sağ hiler bölgede 36x38 mm boyutlarında düzensiz sınırlı heterojen hipodens solid kitle lezyonu, sağ akciğer orta lob lateralde segmentte 34x24 mm boyutlarında benzer natürde bir kitle lezyon izlendi. Hastaya bronkoskopi planlandı biyopsi ve lavaj gönderildi. Patoloji kronik inflmasyon; lavaj ise malignite yönünden negatifti. Biyopsi yerinin net değerlendirilmesi için PET BT istendi.PET-BT de sağ akciğer orta lobda, rektumda hipermetabolik lezyon izlendi ve primer malignite açısından şüpheli idi. Mediastende multipl hipermetabolik lenf nodları saptandı. Hastaya EBUS ve kolonoskopi yapıldı.Sağ akciğer orta lob materyal patolojisi `malign epitelyal tümör`, kolon materyal patolojisi `adenokarsinom olarak raporlandı.Yutma güçlüğü gelişen hastada akciğerdeki lezyonun özefagusa bası yaptığı görüldü.Öncelikli olarak akciğer malignitesi için hastaya carboplatin, paklitaksel, ve radyoterapi planlandı. Tedavinin 4. küründe genel durumu bozulan, nefes darlığı,bilinç değişikliği gelişen hasta solunum yetmezliği, septik şok nedeni ile exitus oldu.

SONUÇ Multiple primer tümörler senkron veya metakron olabilir. Hastanın hayatta kalması veya yaşam kalitesi için daha zararlı olan tümör öncelikli olarak tedavi edilmelidir. Multipl primerli olguda cerahi için uygunsa öncelikli olarak cerrahi tercih edilmelidir.Hastalar teröpatik zorluklar ve prognoz hakkında bilgilendirilmelidir. Sonuç olarak malign hastalarda uzun süreli takip ve multidisipliner yaklaşımın önemli olduğu görüşündeyiz.