Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

TTOD 2022
Sunum No: S-011
Gastrointestinal sistem

Kolon Kanserinde Intramural Venöz, Lenfatik Ve Perinöral Invazyon Sadece Birer Yanılsama Mı?

Leyle Özer1, Elif Şenocak Taşçı1, Arda Ulaş Mutlu2, Betül Piyade3, Nur Ramoğlu4, Mirac Ajredini5, Damla Gürleyik2, Recep Çeçen2, Sena Nur Dinçer2, Turan Musevitoğlu2, Süha Göksel6, Ümit İnce6, Cavit Kerem Kayhan7, Sibel Erdamar6, İbrahim Yıldız1, Erman Aytaç4

1 Acıbadem MAA Üniversitesi Tıp Fakültesi, Onkoloji Bilim Dalı, İstanbul
2 Acıbadem MAA Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul
3 Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, İstanbul
4 Acıbadem MAA Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı, İstanbul
5 Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Edirne
6 Acıbadem MAA Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, İstanbul
7 Patoloji Laboratuvarı, Acıbadem Maslak Hastanesi, İstanbul

Görüntüleme: 231
 - 
İndirme : 73

Amaç: Kolorektal kanserde görülebilen ekstramural venöz invazyon kötü prognozun bağımsız bir belirleyicisi iken venöz, lenfatik ve perinöral invazyonun intramural bileşeninin önemi belirsizdir. Çalışmamızda invazyon paternlerinin prognostik etkisini ve çeşitli klinikopatolojik değişkenlerle ilişkisini araştırmayı amaçladık.

Gereç-Yöntem: Aralık 2014 – Aralık 2020 tarihleri arasında kolon kanseri nedeniyle ameliyat edilen hastalar retrospektif olarak incelendi ve evre II-III hastalığı olanlar çalışmaya dahil edildi. Invazyon durumu; vasküler invazyon (VI), lenfatik invazyon (LI) ve perinöral invazyon (PNI) için `invazyon olmayan`, `sadece intramural invazyon olan`, `sadece ekstramural invazyon olan` veya `her ikisi de mevcut` olacak şekilde dört kategoriye ayrıldı. 5 yıllık hastalıksız (DFS) ve genel sağkalım (OS) primer sonlanım noktasıydı.

Bulgular: 626 hasta dahil edildi (Tablo 1). DFS ve OS açısından değerlendirildiğinde `sadece intramural` venöz (DFS, 87,2 vs %88,4 p=0,84; OS, 88,3 vs %90,7 p=0,90), lenfatik (DFS, 89,5 vs %85,1, p=0,13; OS, 89,5`e vs %89,4, p=0,9) ve perinöral invazyon (DFS, 89,1 vs %80,9, p=0,26; OS, 90,6 vs %84,8, p=0,12), ile `invazyon olmayan` gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (Tablo 2). Bu parametrelerin her biri için hem intramural hem de ekstramural invazyon varlığı kısa sağkalım ile ilişkiliydi. Yalnız ekstramural VI ve PNI varlığı DFS üzerinde olumsuz etkiye sahipti. Tümör lokasyonu ile LI arasında ilişki saptanmazken, sağ kolon yerleşimli ve dMMR olan tümörlerde daha az VI ve PNI olduğu görüldü (sırasıyla, 24,7 vs %33,9 p=0,007; 34,5 vs %41,5 p=0,034 ve 13,5 vs %33,5 p<0,001; 25 vs %41,4 p=0,004). Yüksek gradlı tümörlerle karşılaştırıldığında düşük gradlı tümörlerde daha az LI ve PNI mevcuttu (LI için 53,2 vs %71,3 p=0,004, PNI için 37,1 vs %48,3 p=0,031) ancak iki grup arasında VI oranları açısından anlamlı bir fark saptanmadı (Tablo 3).

Sonuç: Çalışmamız, intramural invazyon varlığı tek başına sistemik nüks için yüksek risk faktörü olarak kabul edilemeyeceğinden, lenfatik, venöz ve perinöral invazyonların intra- ve ekstramural bileşenlerinin ayrı ayrı rapor edilmesinin önemini vurgulamaktadır.


Anahtar Kelimeler : İnvazyon, Lenfatik, Perinöral, Venöz